Şimdi de oğlunun evli bir adamla eş cinsel ilişki yaşadığını öğrenirlerse. | Open Subtitles | والآن سيكتشف الشعب أن ابنه مرتبط بعلاقة جنسية مثلية مع رجل متزوج |
Eğer unuttuysan söyleyeyim, sen de evli bir adamla birlikteydin. | Open Subtitles | في حالاننسيتِ, أنتِ نمتِ مع رجل متزوج أيضاً |
evli bir adamla kaçamak falan mı yapıyorsun? | Open Subtitles | استمعي ، هل تقيمين علاقة سرية مع رجل متزوج مثلا ؟ |
Patron, içimden bir ses kızın Evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
Evli bir erkekle dışarı çıkmaya pek alışık değilim. | Open Subtitles | لم تسمح لي التقاليد بالخروج في العلن مع رجل متزوج |
Beş yıldır evli bir adamla mı düzüşüyorsun? | Open Subtitles | تمارسين الجنس مع رجل متزوج لمدة 5 سنوات ؟ |
Kızının evli bir adamla takılması hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تستوعب إن ابنتها تتسكع مع رجل متزوج |
Dışarıda bir yerde, bir diploma alıyor olmalıyım burada evli bir adamla yatmak yerine. | Open Subtitles | وأحصل هناك على الدرجات افضل من تمدد هنا مع رجل متزوج |
Bu çok bayağı. Ama evli bir adamla ilişki yaşamak da öyle. | Open Subtitles | هذه تصرف سوقيّ، وكذلك إقامة علاقة مع رجل متزوج |
Molly aptalca aktris olma hayalleri görüyormuş, ancak gidip, evli bir adamla iğrenç bir ilişkiye başlamış. | Open Subtitles | كان لدى مولى حلم أحمق بأن تصبح ممثلة ولكنها ذهبت وبدأت علاقة قذرة مع رجل متزوج |
En çok sorun olabilecek şey evli bir adamla ilişkisinin olması. | Open Subtitles | إنها العلاقة مع رجل متزوج التي تمثل مُشكله |
Şu ana kadar kurbanımızın evli bir adamla ilişkisi olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | حتى الآن يبدو أن الضحية على علاقة مع رجل متزوج |
evli bir adamla birlikte olmaya başladığın an ortalığı batırmıştın. | Open Subtitles | لكنك أفسدتي ذلك بمجرد وقوعك مع رجل متزوج |
- evli bir adamla böyle konuşmamalıyım. | Open Subtitles | لم يجدر بي التحدث مع رجل متزوج بهذه الطريقة. |
Seninle son görüştüğümüzde evli bir adamla ilişkin vardı. | Open Subtitles | آخر مرّة رأيتك فيها، كنتِ تقيمين علاقة غرامية. مع رجل متزوج. |
Tek bir detayı düzeltmem demek tüm dünyaya evli bir adamla tuvalette seks yaptığımı söylemem demekti. | Open Subtitles | وتصحيح ذلك التفصيل الصغير كان يعني إخبار العالم بأنني مارست الجنس في حمام حانة مع رجل متزوج |
Evli bir erkekle yaşadığını bilsen, sinirleneceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك ستتضايقين لو عرفت أنك كنتِ تعيشين مع رجل متزوج |
Ama Evli bir erkekle ilişki yaşıyor olmam bir problem. | Open Subtitles | لكنها مشكلة أنني أحظى بعلاقة مع رجل متزوج |
O ve Martin birkaç yıl önce tanışmışlar ama o Evli bir erkekle birlikte olmak istememiş. | Open Subtitles | هى ومارتن تقابلوا منذ سنوات لكنها لم ترد علاقة مع رجل متزوج |
Asla Evli bir erkekle yatmam. | Open Subtitles | لا يمكنني ممارسة الجنس مع رجل متزوج |
Sonra aniden evli bir adama aşık sarışın bir kızdım. | Open Subtitles | وثم , فجأة أنا الطالبة الشقراء التى تقع في الحب مع رجل متزوج |