Kendimi, gerçek bir silahı olan gerçek bir savaşçıya karşı denemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إختبار نفسي ضدّ مقاتل حقيقي مع سلاح حقيقي |
Tek gördükleri kocaman bir silahı olan maskeli biri. | Open Subtitles | جميع ما رأوه كان رجلاً مقنع مع سلاح كبير |
Tek bildiğim elinde ilahı bir kitle imha silahı ile kayboldu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انه هرب بعيداً مع سلاح دمار شامل سماوي |
Güvertede elinde silah olan bir adam dahi görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد رؤية أي رجل على سطح السفينة مع سلاح بيده |
Ama Travis Bickle'ın yarı otomatik bir silahla gelmesi normal mi? | Open Subtitles | لكن ترافس ينتقل للعيش مع سلاح نصف آلي وهو هل اوكي؟ |
Ateşli bir silah kullanabilir misin bilmeliyim. | Open Subtitles | وجب علي معرفة أن بإمكانك التعامل مع سلاح ناري |
Ve Shere Khan senin büyüyüp silahlı bir avcı olacak ... bir erkeğe dönüşmene asla müsaade etmez. | Open Subtitles | إن شيريخان لن يتركك لكي تكبر وتصبح رجلاً فقط صياد آخر مع سلاح |
Kaçak Galyalıları fıçılarında gizli silahları mı varmış? | Open Subtitles | غاليين دخلوا بطريقة غير شرعية مع سلاح سري في برميل؟ |
Kevin Davis'in silahıyla tam uyumlu, 9 milimetrelik bir mermi elde edersin. | Open Subtitles | مما يجعلها تسعة ملليمتر رصاصة يتفق مع سلاح ناري كيفن ديفيس. |
Stegosaurus thagomizer olarak bilinen kuyruğunun ucunda ölümcül bir silahı olan aşırı derecede zırhlı bir tank. | Open Subtitles | Stegosaurus دبابة مدرعة بشدة مع سلاح فتاك في نهاية ذيله |
Buralarda çalışan silahı olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد هُنا مع سلاح يعمل. |
Çok büyük bir silahı olan deli bir kız. | Open Subtitles | فتاه معتوهه مع سلاح خطير |
Umarım balistik raporu cinayet silahı ile bir uyuşma yakalar. | Open Subtitles | حسناً، نأمل أن يُطابق قسم تحليل المقذوفات مُسدّسه مع سلاح الجريمة. |
Onu cinayet silahı ile bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا عليه مع سلاح الجريمة |
İçinde silah olan bir pastaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج كعكة مع سلاح بداخلها |
Bir dahaki sefere elinde silah olan bir Alman gördüğünde hemen tarayacaksın. | Open Subtitles | الألماني التالي ستراه مع سلاح, أقتله! |
Bir dahaki sefere elinde silah olan bir Alman gördüğünde hemen tarayacaksın. | Open Subtitles | الألماني التالي ستراه مع سلاح, أقتله! |
Eğer biri bana Golad Hapishanesinde kalmakla elimde bir silahla ormana gönderilmeyi sunsaydı, hangisini seçeceğimi çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | لو اعطاني شخص ما فرصة الاختيار بين الحياة في جولاند والحياة في البرية مع سلاح في يدي، اعرف ماذا سأختار |
Aslında, babam bu durumda saldırıdan fazlasıyla suçlanırdı büyük ihtimalle ölümcül bir silahla adam yaralamakla. | Open Subtitles | في الواقع ، أبي سيتهم بأكثر من إعتداء على ذلك ربما ستتفاقم التهمة مع سلاح قاتل |
Son 6 haftamı dolu bir silahla ormanda geçirmiş olabilirim, çünkü hayattaki amacım buydu. | Open Subtitles | قد أكون حقاً قضيت الأسابيع الستة الماضية أتمشى في الغابات مع سلاح معبأ لأنه الأمر الوحيد الذي أعرفه |
Ölümcül bir silahla karşı karşıya olduğumuzun farkına var. Derhal zapt edilmesi gereken bir silah. | Open Subtitles | -أدرك أننا نتعامل مع سلاح مميت، والذي يجب أن يتم احتوائه فوريًا |
Bir daha bana silahlı bir herif gönderirsen onu gebertip senin peşine düşerim! | Open Subtitles | إذا أرسلت أحداً إلي مرة أخرى مع سلاح فسأقتله وآتي بحثاً عنك |
Kaçak Galyalıların fıçılarında gizli silahları mı varmış ne? | Open Subtitles | غاليين دخلوا بطريقة غير شرعية مع سلاح سري في برميل؟ |
Şu anda Leishenger'in silahıyla dışarıda. | Open Subtitles | (حسناً, إنهُ في الخارج الآن مع سلاح (لايسنجر |