Sen de caddede çocuğuyla birlikte giden kadına baktığında yaptın bu hareketi. | Open Subtitles | و قد فعلتِ ذلك عندما شاهدتِ تلك المرأة مع طفلها على الطريق |
Senato geçiş belgesiyle... çocuğuyla birlikte Aquitania'ya seyahat ediyor. | Open Subtitles | إنها مرتحلة مع طفلها إلى أكويتانيا بجواز مرور تابع لمجلس الشيوخ |
Bir istasyonda buluşuyoruz, çocuğuyla birlikte. | Open Subtitles | اٍننا نلتقى في محطة السكة الحديد مع طفلها |
Çocuğuyla neler olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرف ماذا حدث مع طفلها ..بماذا اخبرتك |
Çocuğuyla yeterince sıkıntı çekiyor zaten. | Open Subtitles | لديها ما يكفي من المشاكل مع طفلها |
Çocuğuyla oynuyormuş ve aklına ani bir fikir gelmiş. | Open Subtitles | كانت تلعب مع طفلها,وجاءتها الفكرة |
Kölelikten kaçmış. Çocuğuyla buraya sığındı. | Open Subtitles | هربت من العبودية وهربت مع طفلها إلى هنا |