Onlar ayrıca, gitmene izin verilmesi fikrine de, pek sıcak bakmıyorlar Dünyanın savunmasıyla ilgili her şeyi öğrendiğin için. | Open Subtitles | هم كذلك غير مرتاحين مع فكرة تركك ترحلين معرضة كل شيء تعلمته حول الدفاعات الأرضية, |
Hâlâ seninle en iyi arkadaşımın pijama partisi yapmanız fikrine alışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ أتكيف مع فكرة أنكِ أنتِ و صديقي المفضل تقومان بعمل حفلات النوم بالـبيجامات |
Ve çevremizi algılama ve işletilmesi fikri ile ilgili birkaç örnek göstereceğim -- | TED | وسأريكم بعض الأمثلة على ذلك -- مرة أخرى ، مع فكرة أن بيئتنا حساسة و محفزة. |
Sonuçlara göre, aklın şu anda başka yerde olması ile kısa sıra sonra mutsuz olma arasında, aklın başka yerde olmasının insanların mutsuz olmalarına neden olduğu fikri ile tutarlı olacak şekilde güçlü bir ilişki var. | TED | كما اتضح، هناك علاقة قوية بين شرود الذهن الآن و الشعور بعدم السعادة بعد وقت قصير، و يتماشى هذا مع فكرة أن شرود الذهن سبب ليصبح الناس غير سعداء. |
Onun iyi bir amaçla oraya gittiğini sanmasını sağlayacağız. | Open Subtitles | لذا فسنرسلها مع فكرة إنها قادمة فى سلام. سيدى من الممكن أن تؤخذ الأميرة كأسيرة... |
Bugün buraya paylaşmaya değer sadece bir fikirle geldim ve onun ne olduğunu biliyorsunuz. | TED | أنا هنا اليوم مع فكرة واحدة تستحق النشر، وقد حزرتم ماهي. |
Tarihte ilk kez, parlak bir fikri olan ya da mükemmel yeni bir ürüne sahip enerjik bir girişimci olarak milyarlarca insandan oluşan kürsel piyasaya neredeyse hiç sorunsuz girebilirsiniz. | TED | لأول مرة في التاريخ، إذا كنت رائد أعمال ذكي مع فكرة جديدة رائعة أو منتج جديد رائع، لديك إمكانية الوصول الفوري، الوصول عديم الاحتكاك إلى السوق العالمية لأكثر من مليار شخص. |
Bu, aletin çekiç ya da sopa olduğu fikrine uyuyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا يتوافق مع فكرة المطرقة أو العصى لكن مع هذه الزاوية |
Şu civcivin aptal striptiz kulübü fikrine inanabiliyor musun? | Open Subtitles | حسنا، هل تصدقين جرة الهلام الغبية تلك مع فكرة نادي التعري |
Ben bu dünyada anladığımız şeylerden çok anlamadığımız şeyler olduğu fikrine sıcak bakan insanlardanım. | Open Subtitles | أنا واحد من هؤلاء الناس الذين هو مريح مع فكرة أن هناك أكثر يدور في هذا العالم أننا لا نفهم من كل الأشياء التي نقوم به. |
İnternet fikrine bile alışamadığını sanıyordum. | Open Subtitles | حسبت أنك ما زلت تكافحين مع فكرة الإنترنت حتى. |
Ciddi bir problemim olabileceği fikrine daha alışamadım. | Open Subtitles | انا فقط أواجه بعض الصعوبة مع فكرة... تعلمين أنني قد يكون لديَّ الواقع مشكلة ما. |
Michael üzülmüştü çünkü çocukları severdi özellikle de kendi çocuklarını ama kürtaj fikrine karşı çıkmadı. | Open Subtitles | "شعر بالخيبة لأنه أحَبَّ الأطفال، أطفاله تحديداً. "ولكنّه مضى قدماً مع فكرة الإجهاض.. |
Onun iyi bir amaçla oraya gittiğini sanmasını sağlayacağız. | Open Subtitles | لذا سنبعثها مع فكرة إنها جاءت في سلام |
Her şey bunu devam ettirecek imkânsız bir fikirle başladı: Hiçbir çocuk geride kalmayacak. | TED | لقد بدأ هذا الأمر كله مع فكرة مستحيلة واحدة كما ستستمر في ذلك، فعلا: لا إقصاء لأي طفل. |
Bir kadın 1990'da Küresel Fon'a büyük bir fikirle geldi -- Meksikalı Lucero Gonzales isimli kadın. | TED | جاءت امرأة في عام 1990 إلى "الصندوق العالمي" مع فكرة كبيرة -- امرأة من المكسيك اسمها "لوسيرو جونزالز". |
Ben iyi bir fikri olan biriyim. | TED | هي عن شخص مع فكرة جيدة |