Saygısızlık etmek istemem ama bu işi üstlenmemi benden siz istediğiniz. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا أدميرال لقد طلبت منى القيام بهذا العمل |
Saygısızlık etmek istemem ama bu yalnızca bir tesadüf değil mi? | Open Subtitles | مع كامل الإحترام ألم تكن هذه مجرد مصادفة؟ |
Saygı duyuyorum ama, OAB bir iş değil. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام ، جمعية الأمهات والمعلمين ليست مهنة |
Kusura bakmayın efendim ama o teşkilat saçmalık ve bunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | سيدي ، مع كامل الإحترام هذه حماقات الوكالة و جميعنا نعرف ذلك |
Sayın Yargıç, Bütün saygımla sizden celbi imzalamanızı ve Bayan McKinny'e kasetleri vermeye zorlamanızı istiyoruz. | Open Subtitles | حضرة القاضي، مع كامل الإحترام إننا نطلبُ منك على إحضار الآنسة مكيني) لإحضار) وتسليم تلك الأشرطة. |
Tüm saygımla söylüyorum hanımefendi sanırım konuşmamızda güneşin battığı yere geldik. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا سيّدتي، أعتقد أنّ الشمس قد خيّمت على حديثنا. |
Tüm saygıma rağmen, James, ama öğretmen gidebiliyorken niye öğrenciyi göndereyim ki? | Open Subtitles | (مع كامل الإحترام, (جيمس ولكن لماذا نرسل التلميذ عندما يكون في مقدور المعلم أن يذهب؟ اسمع, لاتوجد إهانة لي |
Saygısızlık etmek istemem ama size hiç saygı duymuyorum. - Tipik Galli saçmalığı. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا سيدي لا أملك أي إحترام لك |
- Saygısızlık etmek istemem efendim ama biz böyle gördük. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا سيدي هذا مادربتُ عليه |
Saygısızlık etmek istemem ama bence asıl noktayı kaçırıyorsunuz. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام, اظنك تفتقدين الى نقطة هنا |
Saygısızlık etmek istemem ama Joe, bu benimle onun arasında. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام لك ، جوى الأمر بينى وبينها |
Kusura bakmayın Müdire Hanım ama bence sekizinci maddenin üçüncü paragrafını, üçüncü maddenin sekizinci paragrafıyla karıştırıyorsunuz. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام حضرة الناظرة أعتقد أنك تخلطين بين الفقرة 8 قطعة 3 وفقرة 3 مقطع 8 |
Arama emri de çıkartabiliriz ama Kusura bakmayın ama böylesi çok daha kısa ve kolay olacaktır. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على أمر قضائي ولكن أعتقد أنّ هذا سيكون أسرع وأقلّ تدخّلاً مع كامل الإحترام |
Kusura bakmayın ama Doktor bunun doğru olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، مع كامل الإحترام أيُّها الطبيب لا أعلم أن هذا حقيقي |
Sayın Yargıç, Bütün saygımla sizden celbi imzalamanızı ve Bayan McKinny'e kasetleri vermeye zorlamanızı istiyoruz. | Open Subtitles | حضرة القاضي، مع كامل الإحترام إننا نطلبُ منك على إحضار الآنسة مكيني) لإحضار) وتسليم تلك الأشرطة. |
Çünkü bence Tüm saygımla söylüyorum takım için en iyi olan neyse onu yaptım. | Open Subtitles | كما تعلم، مع كامل الإحترام لكنني كنتُ أهتم لمصلحة الفريق لم أُرد قتله، عليكم أن تقتنعوا بذلك |
Tüm saygımla Üstad bence yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام يا سيدي أعتقد أنك مخطيء |
Angela, sanatına olan Tüm saygıma rağmen, yüzün yeniden yapılandırılması bir bilimdir. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام لفنّكِ) إعادة بناء الوجوه هو علم |
General, affınıza sığınarak, bu bir teröristle görüşmek değil. | Open Subtitles | جنرال , مع كامل الإحترام ... إنه ليس كأننا سنتفاوض مع الإرهابيون |