Onun Bu adamla kişisel bir ilgisi olduğunu sana söyledim. | Open Subtitles | أنا أقول لك، انها لديها مصلحة شخصية مع هذا الرجل |
Daha önce de görüştüm Bu adamla. Bu eve iki kez gittim. | Open Subtitles | لقد تعاملت مع هذا الرجل من قبل وذهبت إلى هذا المنزل مرتين |
Bu adamla geçirdiğim her saniye kendimi daha da kötü hissediyorum. | Open Subtitles | كل ثانية أقضيها مع هذا الرجل تجعلني أشعر بـالسوء عن نفسي |
O adamla görüştüğünü biliyorum. Düşündüm de, belki onu da getirirsin de... | Open Subtitles | انا اعلم انكى تخرجين مع هذا الرجل كنت اتسال هل يمكنك احضاره |
Bu herifle konuşamıyorum. Sen konuş, bakalım ilgisini çekebilecek misin? | Open Subtitles | لا استطيع التحدث مع هذا الرجل تحدثي اليه, دعيه يركز |
Bu adama karşın özellikle tarafsız davrandığından emin olmalısın bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | عليكِ أن تتأكدي بكونكِ غير متحيزة مع هذا الرجل, هل يمكنك ذلك؟ |
Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim. | TED | في النهاية تحدثت مع هذا الرجل لخمس دقائق تقريبًا. |
"Bu adamla uyumayı ne kadar istedim ki rüyasını bile görüyorum" diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتسائلي، كم كُنتِ تريدي أن تنامي مع هذا الرجل حتى تحلمي حُلم كهذا، أليس كذلك؟ |
Bu adamla yemeğe çıkmayın. O bir dolandırıcı. | Open Subtitles | الآن استمعي إلي , خذي بنصيحتي لا تخرجي مساء الغد مع هذا الرجل انه مخادع |
Bu adamla yaşadığım ve senin gibi insanların sorumluluğunu taşıyışını seyrettiğim 40 yılı savunuyorum ben. | Open Subtitles | إننى أدافع عن السنوات الأربعين التى عشتها مع هذا الرجل ورأيته يتحمل الأعباء و يتحمل أناس مثلك |
Patron, Bu adamla işini devralmak için anlaştım. | Open Subtitles | يارئيس , اتفقت مع هذا الرجل أننى سأخذ المكنسة |
Unutma, Rock, Bu adamla pazarlık yapma. Keyfine bak. Onu yere ser. | Open Subtitles | تذكر يا روكى لا تعبث مع هذا الرجل خذ وقتك |
Hiç tanımadığım Bu adamla... nasıl bu kadar zevk alabildim? | Open Subtitles | كيف أمكنني الحصول على الكثير من المتعة لي وحدي مع هذا الرجل الغير معروف؟ |
Bu adamla konuşmak imkansız. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تحصل علي مناقشة متحضرة مع هذا الرجل |
Dediğim gibi, Bu adamla yaptığım anlaşmanın çok garip olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أدركت أن الترتيب الذى عمتله مع هذا الرجل غريب جدا، |
- Tanrım. Bu adamla 1 0 yıl önce olanlar hariç hiçbir ortak noktam yok. | Open Subtitles | يا إلهي , لا أملك أي شيئ مشترك مع هذا الرجل |
O adamla hiç bir şey yapmak istemiyorum. O adam bitmiş. | Open Subtitles | لا أريد أى علاقة لى مع هذا الرجل هذا الرجل فاشل |
Bu herifle birlikte 10 dakika yalnız kalmaya ihtiyacım var. -Ah, biraz dinlen. | Open Subtitles | أريد عشرة دقائق مع هذا الرجل أه, إرتاح قليلا |
Bu adama alışmak biraz zaman alacaktır. Eminim işinin ehli biridir. | Open Subtitles | ستستغرق وقتا لتتكيف على التعامل مع هذا الرجل ، و أنا أعلم أنه متعاطف معك |
Yahudilerle sorun yaşamayalım. Bu adamın bir parçası öyle . | Open Subtitles | ليس لدينا مشكلة مع اليهود انها مع هذا الرجل بالتحديد |
Polislerin kurallara uyması gerekir. Bu adamı biraz hırpalamam lâzım. | Open Subtitles | الشرطه تلتزم بالقواعد و لكننى يجب ان اخترقها قليلا مع هذا الرجل |
Ama sana şunu söyleyebilirim ki üç yıldır Bu adam için çalışıyorum ve onu daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim. | Open Subtitles | لكن سأخبرك بأمر , لقد قمت بالعمل .. مع هذا الرجل منذ 3 أعوام . و لم يسبق أن رأيته بهذا التحمس |
O adamın olayı ne ya? | Open Subtitles | ما هو مع هذا الرجل ، على أية حال؟ |
Havasında bile değilken Bu adamla çıktıysa Bu adamda bir şeyler olmalı, özel bir şeyler. | Open Subtitles | ان غادرت مع هذا الرجل اذن لا بد من وجود شيء مميز فيه شيء فريد |
Wally'e gidip şu gördüklerine bakalım, sonra da şu adamla konuşalım. | Open Subtitles | دعونا ضرب والي وفرك رؤيتك وبعد ذلك كلمة مع هذا الرجل. |
Gel. Bu beyefendiyle çok hoş bir sohbet ediyorduk. | Open Subtitles | كان لدي محادثة لطيفة مع هذا الرجل المحترم |