"مغزى من" - Traduction Arabe en Turc

• bir anlamı
• çok anlamsız

Bunu daha fazla ertelemenin artık bir anlamı yok sanırım.
أعتقد أنه ليس هناك مغزى من اعتمار هذه بعد الآن.

bir anlamı yok.
ليس هناك مغزى من ذلك كل ما في الطوابق العليا مغلق

Bu gidişle Naruto'nun verdiği çakranın bir anlamı kalmayacak.
على هذا الحال، لا مغزى من حصول الجميع على تشاكرا ناروتو.

Haberlerdeki şiddete son verilmediği sürece eğlendirici unsur olarak şiddeti kullanan programlardan şiddeti çıkarmak çok anlamsız.
لذا، إلى أن تُصبح البشريّة أكثر سلماً وتتوقّف عن العنف في الأخبار فليس هناك مغزى من حذفها من البرامج

Hepsi çok anlamsız Annie.
ليس هناك مغزى من أي شيء يا آني

Gideceğiniz yerin bir anlamı olmazsa... yaptığınız şeylerin de olmaz.
لا مغزى من الذهاب إلى أرض السباق إذا كنتَ لا تُقدم على ركوب الخيل

Yani birinin derisini yüzüp diğerine sarmanın bir anlamı yok.
لذلك لا مغزى من سلخ الأولى واغتصاب الثانية بجلدها

Korkak olmanın bir anlamı yok.
إنكِ تواعدين أبي... ليس هناك مغزى... من التصرف بجُبن حيال هذا.

Suçlamanın bir anlamı yok.
لا يوجد مغزى من توجيه أصابع الاتهام

Doğrudan komiteye sormanın da bir anlamı yok.
ولا يوجد مغزى من الدُنُو المباشر للجنة.

Çocuğa yalan söylemenin bir anlamı yok.
لا يوجد مغزى من الكذب على الفتى

Sır olarak tutmanın bir anlamı yok artık.
فلا مغزى من إبقائها سراً الآن.

Sanki hayatın bir anlamı varmış tüm bu mücadelenin bir anlamı varmış gibi davranmaya devam etmek zorundasın.
"أنت تستمر بالتظاهر أن الحياة منطقية" "وأن هناك مغزى من كل هذا الكفاح"

lakin, ölü birine gıpta etmenin de bir anlamı yok.
لكن لا مغزى من أن أحسدَ رجلًا ميّتًا

Kalmamın bir anlamı yok.
لا مغزى من بقائي.

bir anlamı yok. Stefan zaten ölü.
لا مغزى من ذلك، (ستيفان) مات بالفعل.

Orada durman çok anlamsız.
ليس هنالك مغزى من وجودك هنا

Ama bu çok anlamsız.
ولكن لا مغزى من هذا..