"مغلقًا" - Traduction Arabe en Turc

• kapalı
• kilitli
• kapalıydı
• kilitliydi
• kapa

Size sonsuza kadar kapalı tutmak istediğim hayatımdan bir hikayeyi anlatma zamanı geldi.
حان وقت إخباركم حول جزء من حياتي تمنيت أن يبقى مغلقًا إلى الأبد

Ardına dek açık olan her şey bugünden itibaren kapalı olacak.
من اليوم فصاعدًا، كل شيء كان مفتوحًا على مصراعيه سيكون مغلقًا

Tadilat dolayısıyla kapalı bir otelde geçirdim geceyi.
قضيت الليلة في الفندق كان مغلقًا للترميم

Arama izniniz olmadan asma kilitli bir yere zorla girmişsiniz.
لقد إقتحمتم مكانًا مغلقًا بدون مذكرة تفتيش

kapalıydı.
كان المختبر مغلقًا

Kapı kilitliydi, etrafa baktım ama bir şey göremedim.
الباب كان مغلقًا لذا بحثت بالجوار ولكني لم أرَ شيء.

O gün ofisinizin kapalı olduğuna dair ifadeniz için bu kağıda imzanız gerekiyor.
نحتاج لتوقيعكِ على وثيقة الإدلاء بالشّهادة أنّ المكتب كان مغلقًا آنذاك.

kapalı olacak, yoksa ateş edemezsin.
يجب أن يكون مغلقًا وإلا لن تتمكن من إطلاق النار

Benim hayatım yedi yıl önce bir havaalanında çenemi kapalı tuttuğumda değişmişti.
لقد تغّيرتْ حياتي حينما أبقيتُ فمي مغلقًا عند بوّابة المطار مذ 7 سنين.

Çeneni kapalı tut yeter. Ne olursa olsun. Kimseye tek kelime söyleme sakın.
ابقي فمك مغلقًا فقط، مهما حدث ولا تذكر أيّ شيء لأيّ أحد

Biliyorum. Gözlerini açık, ağzını kapalı tutacaksın ve izleyip dinleyeceksin!
أنا أعرِف، فأنت ستُبقي عينيك مفتوحة وفمك مغلقًا

Tam da ödlek bir tavuğun kullanacağı şey. Arkasındaki kapı kapalı.
هذا شيء يستخدمه جبان، لكنّ المصراع وراؤها ما زال مغلقًا.

Olay şu ki, ben çenemi kapalı tutabiliyorum ama o tutamıyor. Gelip yüzüme söylesene bir..
الفرق هو أن بإستطاعتي أن أبقي فمي مغلقًا , هو لا يستطيع

Açık var mı bir bakın. Burası yüzde yüz kapalı olmayabilir.
ابحث عن ثقوب، هذا المكان ربّما ليس مغلقًا تمامًا.

Bu çevrede ister açık olsun ister kapalı, her telefondan sinyal alabiliriz. Güzel.
يمكننا تعقب أي هاتف محمول هنا، سواء كان مغلقًا أو متاحًا.

Bu çevrede ister açık olsun ister kapalı, her telefondan sinyal alabiliriz.
يمكننا تعقب أي هاتف محمول هنا، سواء كان مغلقًا أو متاحًا.

Zamanında senin için çenemi kapalı tuttum ihtiyar!
في الماضي، أبقيت فمي مغلقًا لأجلك، أيها العجوز

Ağzını kapalı tutarsan, hiçbir şey öğrenmez.
ابقِ فمك مغلقًا هو لن يكتشف شيئا.

Bu dosya kilitli. Alabilmek için iyilik yapacak birilerini aradım.
كان ملف قضيته مغلقًا و استجديت الآخرين للحصول عليه

Uçak güvenliği bir şekilde inene kadar kapı kilitli kalacak Tamam mı?
هذا الباب يظل مغلقًا حتّى تهبط الطائرة بآمان، حسن ؟

- Hayır, kapı kapalıydı.
كلا، الباب كان مغلقًا.

Uh, ön kapınız kilitliydi, aramak ya da kapıyı çalmak yerine, ben de bacadan aşağı ineyim dedim.
بابكم الأمامي كان مغلقًا لذا، بدلا من أن أتصل أو أطرق فضلت أن آتي عبر مدخنتكم

Yapıcı bir şey söylemeyeceksen lütfen kapa çeneni amına koyayım.
إن لم يكن لديك شيئًا بنّائًا تقوله، فابق فمك مغلقًا لو سمحت.