Bayan Hallet kendi anahtarlarını neden kendi posta kutusuna atsın? | Open Subtitles | لما السيده هيلت وضعت مفاتيحها فى صندوق بريده اللعين ؟ |
Arabasının mahvolmasını istemeseydi anahtarlarını saklarken daha iyi bir iş çıkarabilirdi. | Open Subtitles | ان لم تكن تريد تخريب سيارتها فينبغي عليها القيام بعمل أفضل عندما تخبأ مفاتيحها |
Sanırım kızcağız bu sünepeyi terk etmeden önce ...anahtarlarını almak istiyor. | Open Subtitles | أظن أن السيدة تريد مفاتيحها كي تهجر هذا الشاب المغفل |
Iris'in anahtarları için izin bile çıkarttıramıyorum ama Dane'in kulübüne girmek için anahtara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى ان أحضر أمر ضبط لأيجاد مفاتيحها لكنى لست بحاجة الى ذلك لكى أدخل نادى الرقص |
anahtarlarını nasıl aldığını ve adresini almaya çalışıp sonra anahtarları attığını söylüyor. | Open Subtitles | تحدث عن أخذ مفاتيحها و محاولته معرفة عنوانها و بعد ذلك قيامه برمي المفاتيح |
..ve anahtarını kaptırdı. Uzun lafın kısası, yönetici kapıyı götürdü. | Open Subtitles | وأخذ مفاتيحها القصه بإختصار المشرف أخذ الباب |
Anahtarlara da ihtiyacımız var. Adamın yere düşürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | وأيضاً نحتاج مفاتيحها التى وقعت فى الثلج من صديقك |
Bilmiyorum. Çantasını ve anahtarlarını gördüm ama onu bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف رايت حقيبتها و مفاتيحها و لكني لا أراها |
anahtarlarını bırakıyor, mesajları dinliyor,.. | Open Subtitles | حسنا انها ترمي مفاتيحها تشغل الة الرسائل |
Senelerdir babamın göz bebeğiydi. Birkaç gün önce anahtarlarını bana verdi. | Open Subtitles | كانت سيّارة والدي لأعوام طويلة، وقبل بضعة أيّام، أعطاني مفاتيحها |
anahtarlarını nereye koyduğunu hatırlayamıyor ama henüz tatlılarını hiç unutmadı. | Open Subtitles | لم تستطع تذكر مفاتيحها ولم تنسى طبق التحليه |
anahtarlarını almak için döndüğünde panik yaptım. | Open Subtitles | لقد عادت من أجل مفاتيحها وانا أصبتُ بالذعر |
Yani, anahtarlarını her gün kaybediyor. | Open Subtitles | أقصد ، أنها تضيع مفاتيحها بشكل يومي |
Sadece anahtarlarını arabasında unutmuş. | Open Subtitles | لقد تركت مفاتيحها داخل السيارة |
Fazla birşey getirmemişti.Sadece telefonu ve anahtarları. | Open Subtitles | لا أعلم فهي لم تأتي بالكثير. كانت تحمل هاتفها ومفاتيحها, أنا حملت مفاتيحها |
Kamyonu anahtarları üzerindeyken bırakıp uzaklaşırdım. | Open Subtitles | أترك عندها الشاحنة و مفاتيحها على الغطاء و أرحل مبتعداً. |
Hayır, ben çaldım. anahtarları bırak, yeter. | Open Subtitles | أوقفيها خارج المحكمة مع مفاتيحها |
Selam Lucy, Abi anahtarını bir yerlerde kaybetmeyi başardı. | Open Subtitles | أوه، مرحبا, لوسي آبي, نجحت في فقد مفاتيحها |
Emily 15 yaşından beri anahtarını kullanmadı. | Open Subtitles | (إيميلى) لم تستخدم مفاتيحها منذ أن كان عندها 15 عاما |
Anahtarlara da ihtiyacımız var. Adamın yere düşürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | وأيضاً نحتاج مفاتيحها التى وقعت فى الثلج من صديقك |
Ve Noelle Winters'ın dairesini ona sen bulduğundan, tüm anahtarlarının kopyası sende vardı. | Open Subtitles | ومنذ ان وجدت شقة لـ نويل كان عندك نسخ كل مفاتيحها |