Perşembe gecesi çok eğleneceğiz ve sana küçük bir sürprizim olabilir. | Open Subtitles | ليلة الخميس سيكون هناك الكثير من المرح وربما مفاجأة صغيرة. |
İşten çıktığında sana küçük bir sürprizim olacak. | Open Subtitles | لدي مفاجأة صغيرة لك حينما تنتهين من العمل |
Benim de senin için küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | بالإضافة، وأنا أيضاً لدي مفاجأة صغيرة لك |
Görünüşe göre Kolombiya'daki kardeşim bana bir sürpriz yollamış. | Open Subtitles | يبدو أن اختي من كولومبيا أرسلت لي مفاجأة صغيرة |
Annenin 50. yaş gününü yeterince askıya aldığımıza karar verdim bu yüzden ona küçük bir sürpriz parti düzenliyoruz. | Open Subtitles | قررت أننا أجلنا عيد ميلاد أمك الـ50 كثيرًا جدًا لذا، سنقيم لها حفلة مفاجأة صغيرة غدًا |
Biraz sürpriz oldu. | Open Subtitles | هذه مفاجأة صغيرة. |
Hepimizin beklediği konuşma başlamadan önce size küçük bir sürprizimiz var. | Open Subtitles | قبل الكلام كلكم تنتظرون البداية لدينا مفاجأة صغيرة لكم |
Bay Manning, Sanırım, ilerde bir sürprizle karşılacaksınız. | Open Subtitles | سيد (مانينغ)، أعتقد بأنّك هنا من أجل مفاجأة صغيرة |
Senin için küçük bir süprizim var, Ekrana bak. | Open Subtitles | لدي مفاجأة صغيرة لك انظري الى الشاشة |
Çocuklar, size küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | حسنا أيها الأولاد والبنات, لدي مفاجأة صغيرة. |
Ve, uh... akşam yemeğinden sonra... seni çok mutlu edeceğine inandığım küçük bir sürprizim daha var. | Open Subtitles | ...وبعد العشاء هناك مفاجأة صغيرة أُخرى أرجو أن تجعلك سعيدة |
Ama önce, sana küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | و لكن أولاً، لدي مفاجأة صغيرة لك |
Ama önce, sana küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | و لكن أولاً، لدي مفاجأة صغيرة لك |
Size küçük bir sürprizim var çocuklar. | Open Subtitles | لدي مفاجأة صغيرة لَكم يا أولاد. |
Evet, benim de sana küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | أجل , و أنا لدي مفاجأة صغيرة لك |
Ve sana beraberimde bir sürpriz getirdim. | Open Subtitles | هذا ما اردت سماعه و لدي مفاجأة صغيرة لأجلك احضرتها لك |
Sadece küçük bir sürpriz, öyle büyük değil. | Open Subtitles | حسنٌ, حسنٌ, إنها مفاجأة صغيرة ليست بالشيء الكثير |
Çok iyi iş çıkardığından seyir zevkin için ufak bir sürpriz hazırladım. | Open Subtitles | لذا أعددتُ لكِ مفاجأة صغيرة من أجل إمتاعكِ بالمشاهدة |
Biraz sürpriz oldu. | Open Subtitles | هذه مفاجأة صغيرة. |
Öncesinde ufak bir sürprizimiz var. | Open Subtitles | و الان قبل ان ننتقل الى العمل لدينا مفاجأة صغيرة لكم. |