Bu akşam döneceğimi sanıyordu, Sadece ona sürpriz yapmak istedim. | Open Subtitles | كانت تظنني سأعود الليلة, فقط.. فقط أردت مفاجأتها |
Marnie son zamanlarda biraz gergin bu yüzden ona küçük bir sürpriz yapmak istiyorum. | Open Subtitles | مارنيلقدكانت على الحافة في الآونة الأخيرة و أنا فقط أريد مفاجأتها بشيء جميل. |
Ona kahvaltı ve davetiyeyle sürpriz yapmak istemiştim. Gazete gibi yolladım. | Open Subtitles | كنت أود مفاجأتها بالإفطار وذلك الإعلان الذي أرسلته للجريدة |
Bak, eğer onu şaşırtmak istiyorsan bu kalbinden gelen eşsiz bir şekilde olmalı. | Open Subtitles | أسمع ، اذا كنتُ تريد مفاجأتها ينبغي أن تكون أمر شخصي من القلب |
Bu yıl dönümümüz. Onu şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | إنها الذكرى السنوية , أريد مفاجأتها |
Ona sürpriz yapmak istiyorum. Onu nerede bulabilirim? | Open Subtitles | أود مفاجأتها هل تعلمين أين أجدها الآن ؟ |
Aslında, ona sürpriz yapmak eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | تعرفين ، سيكون من الممتع مفاجأتها |
- Ona sürpriz yapmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريد مفاجأتها نعم |
sürpriz yapmak eğlenceli olur. | Open Subtitles | قد يكون من الممتع مفاجأتها |
Ama ona sürpriz yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أريد مفاجأتها فحسب |
Ona sürpriz yapmak istiyorum. İnan bana, kardeşim. | Open Subtitles | أردت مفاجأتها - ثق بي , ستكون متفاجئة - |
Sadece ona sürpriz yapmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط مفاجأتها. |
Aslında, ona sürpriz yapmak eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | سيكون ممتع مفاجأتها. |
Lucy'e geleceğimi söylemedim, çünkü ona sürpriz yapmak istemiştim. | Open Subtitles | لم أخبر (لوسي) بموعد قدومي لأنني أردت مفاجأتها |
Çünkü onu biraz şaşırtmak istiyorum. | Open Subtitles | . لأني نوعا ما أتوق إلى مفاجأتها |