Televizyon açıkken konuşman da senin için iyi değil. | Open Subtitles | الحديث أثناء تشغيل التلفاز لا يمكن أن يكون مفيداً لك |
Gelmeye karar verdiğin için çok memnunum, küçük kızkardeş, bence senin için iyi olacak. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً بأنك قررت أن تحضري يا أخيتي أعتقد بأنه سيكون مفيداً لك |
Yaptığın işin, senin için iyi olmadığını kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت بنفسك أن ما تفعله .ليس مفيداً لك |
Geçen aralıktaki oyunundan sonra sıkıcılık sana iyi gelebilir. | Open Subtitles | بعد هذه الدعابة ديسمبر الماضي الملل قد يكون مفيداً لك |
Aslında evde olmak, kafanı boşaltmak iyi olabilirdi. - sana iyi gelirdi. | Open Subtitles | ما زال من الجيد أن تكوني في المنزل وتريحين نفسك، سيكون هذا مفيداً لك |
Katili tutuklarsan senin için iyi olur. | Open Subtitles | الاعتقال سيكون مفيداً لك |
senin için iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه سيكون مفيداً لك. |
Bu senin için iyi olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا مفيداً لك |
Aptal olma. Jamie senin için iyi oldu. | Open Subtitles | لا تتساخفي جايمي) كان مفيداً لك) |
Hm, belki de bir göz atmalısın, belki de sana iyi gelir. | Open Subtitles | -ربما عليك تجربة ذلك، لربما كان ذلك مفيداً لك |
sana iyi gelmez. | Open Subtitles | إنه ليس مفيداً لك |
Ama değişiklik sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | تغيير الجو سيكون مفيداً لك. |
Gerginlik sana iyi gelmiyor. Sen iyi bir amigosun Torance. | Open Subtitles | هذا لَيسَ مفيداً لك |