"مقاتلة" - Traduction Arabe en Turc

• savaş
• savaşçı
• kavga
• dövüşçü
• savaşmak
• dövüşmek
• karşı
• dövüşmeyi
• savaşçısın
• avcı
• dövüş
• savaşçısı
• savaşçıydı
• uçak
• mücadele

Kızıl ordu dünyanın en büyük savaş gücüne sahip idi.
كان الجيش الأحمر حينها هو أكبر قوة مقاتلة في العالم

Tercihen bebek ruhlu bir gergedan gibi savaş mührüyle gizlenmiş
يفضل رجل بدرع كوحيد القرن و بروح مقاتلة كفقمة صغيرة

O boydaki bir savaşçı uzayın böyle derinliklerine kendi başına gelemez.
أى مقاتلة بذلك الحجم لا تستطيع أن تذهب الى هذا العمق فى الفضاء بنفسها

Halkımızın gözünde güç sahibi bir kadındır. Sadece savaşçı değildir, aynı zamanda bir şamandır.
انها إمرأة القوة لقومنا ليست فقط مقاتلة ولكن كاهنة علاج

Kendi aranızda kavga edemez misiniz?
ألا تستطيعون مقاتلة بعضكم البعض في بلدكم ؟

Kazandığını sanma, çünkü kazanmadın. O kız tam bir dövüşçü.
لا تظن أنك ربحت لأنك لم تربح، تلك الفتاة مقاتلة.

Boulder, genç ve kör bir kızla savaşmak konusunda ikilemde kaldı!
الجلمود يشعر بالحيرة حيال مقاتلة فتاة صغيرة

Şimdi, dövüşmek istersen, boyuna göre birini seç.
الان في المرة القادمة عندما تختار مقاتلة اختار فتى من حجمك

Sadece savaş birlikleri istiyorum, yaşlılar ya da çocuklar değil.
اٍننى أريد قوات مقاتلة فقط و ليس رجال متحللين و أطفال

Bu iğrenç takımı ordunun en iyi savaş birimi yapmak için dört aydan az bir zamanım var.
لدي أقل من 4 شهور لأحول هذه الوحدة اللقيطة الى أفضل وحدة مقاتلة في الجيش

Bundan 20 yıl önce bugün, bir Sovyet jet savaş uçağı Spandau gölüne çakıldı.
منذ 20 عام مضت، سقطت طائرة مقاتلة سوفييتية على مقربة من بحيرة سبانداو

Ciddi bir şekilde, eğer sizin için bir sorun yoksa, Albay, tek bir savaşçı bir Goa'uld savaş gemisi filosuna karşı ne kadar etkili olabilir?
بكل جدية إذا كان كل شيء بخير معك كولونيل كيف تكون فاعلية مقاتلة واحدة ضد أسطول السفن الحربية للجواؤلد

Sora yetenekli bir savaşçı ve iyi bir nişancıdır, Teğmen Ford.
سورا مقاتلة ماهرة ورامي خبير،لوتينت فورد.

Emma hakkında asla bilemeyeceğim bir sürü şey var, fakat emin olduğum tek şey, onun bir savaşçı olduğuydu.
هناك الكثير ما لم أعلمه حولها لكنني كنت أعلم بأنها مقاتلة

Annene karşı gardını hazır tutman lazım çünkü her an kavga etmeye hazır.
عليكِ بعدم الخوض في معارك مع والدتكِ لأنها مقاتلة.

- Aman Tanrım! - Hayır, baba. O başka bir dövüşçü sadece.
يا إلهى - لا يا أبى ، إنها مقاتلة أخرى فحسب -

Dürüst olmak gerekirse, ne kadar çoğumuz bir araya gelirse gelsin Teresa ile savaşmak istemiyordum.
لا أريد مقاتلة تيريزا مهما كان عدد الذين تجمعوا منا

Böyle rakiplerle dövüşmek çok iyidir. Sen fasulyeden şampiyonlarla dövüşmeyi mi tercih ediyorsun?
من الأفضل أن تقاتلي هؤلاء المنافسات بدلاً من مقاتلة تلك البطلة التافهة

Katt, eğer karşı karşıya gelirsek bana geri çekilmeyeceğine söz ver.
كات ، اذا كان علينا مقاتلة بعضنا عدينى ان لا تتركينى

şaka yapıyorsun. onun gibi bir canavar ile dövüşmeyi kim ister?
توقّف عن المزاح. من يريد مقاتلة وحوش مثله ثانيةً؟

Sen bir arabulucu, olman gerektiğinde de bir savaşçısın.
قد كنتِ بانية تحالف مقاتلة أينما لزم الأمر

Müfreze çavuşunun, avcı uçağını ustalıkla kullanması onları rahatsız ediyordu.
كانوا يضايقون الرقيب بسبب مهاراته الجيدة في قيادة طائرة مقاتلة

Aslında balık japon dövüş balığı olsa iyi olurdu ama, oay sustum tamam.
بالرغم من أنني أفضل أن تكون السمكة سمكة مقاتلة يابانية، انتهيت

Finger, şimdi taksi kullanıyorum... artık uzay savaşçısı değilim.
فينغر، أنا أقود سيارة أجرة الآن وليست مقاتلة فضاء

Annem de, diğer anneler gibi savaşçıydı.
وكانت والدتي، مقاتلة فحسب مثلما تكون الأمهات.

Biz altı adet uçak gemisi, torpido uçakları, yüksek irtifa bombardıman uçakları...
.. نستعمل ست حاملات طائرات .. طائرات مقاتلة .. .. تطير على مستوى مرتفع ..

Bize ikinci bir şans daha ver. Birlikte bunla mücadele edebiliriz.
اعطنا فرصة ثانية وكلانا سنستطيع مقاتلة هذا الشيء