polise direnme suçuna iki saniyesi kalmıştı. | Open Subtitles | وكان على بعد ثانيتان لاضافة تهمة مقاومة الاعتقال |
Tutuklamaya karşı gelmekten. Silah balistikte. | Open Subtitles | مقاومة الاعتقال المسدس عندنا قسم المقذوفات |
"Edgar Potter, 302, Tutuklamaya karşı koyma." | Open Subtitles | ادغر بوتر .302 مقاومة الاعتقال |
Genel olarak kötü bir geçmişi var. Tutuklanmaya direnme, serserilik, ağır cezalık davranışlar... | Open Subtitles | مقاومة الاعتقال التخريب, الضرب المبرح |
Ölümcül silahla saldırı. Tutuklanmaya direnme. | Open Subtitles | الاعتداء بسلاح قاتل، مقاومة الاعتقال. |
Seni motosiklet çalmaktan tutukluyorum tutuklamaya direnmekten, ve şeytan gibi sürmekten. | Open Subtitles | انا لك على اعتقال سرقة سيارة ، مقاومة الاعتقال ، ويقود مثل شعبة. |
Tutuklamaya direnme suçlamasını da düşürecekler, yani... | Open Subtitles | وسيقومون بإسقاط أمر مقاومة الاعتقال ايضاً، لذا |
Tutuklamaya karşı gelme, 40 yıl. | Open Subtitles | مقاومة الاعتقال عشرون سنة |
Belki öyle. Ama Lou, Tutuklamaya karşı koyduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ربما، ولكن قال (لو) إنك حاولت مقاومة الاعتقال. |
Tüm saygımla söylüyorum ajan, tutuklanmaya direnmekten suçlu ve bence gün yüzüne çıkacak daha çok şey var. | Open Subtitles | مع كامل احترامي ايتها العميلة إنها محتجزة بتهم مقاومة الاعتقال و تخميني أن هناك الكثير من التهم التي ستحاكم بسببها |
Seni fuhuşa teşvikten, ahlaka aykırı davranıştan tutuklanmaya direnmekten, bir polis memuruna saldırmaktan ahlaksızlıktan, uyuşturucu bulundurmaktan ve homoseksüellikten içeri tıkabilirim. | Open Subtitles | لديك قضية دعارة وسلوك غير منضبط مقاومة الاعتقال الاعتداء على ضابط شرطة الفجور العام حيازة المخدرات |
Tutuklamaya direnme. | Open Subtitles | مقاومة الاعتقال |
Tutuklamaya direnme. Kısım 38. | Open Subtitles | مقاومة الاعتقال البند 38 |