Horace'ın harika, sevimli görüntüleri. yakın çekim. Uzak çekim. | Open Subtitles | رائع , تحليل جدير بالاعجاب لهوراس فى لقطات مقربه ومشاهد طويله |
Sizi ve Esparza'yı kilisenin arka tarafında ki batarya makineli tüfeğine geçiriyorum, böylece ailelerinize daha yakın olabilirsiniz. | Open Subtitles | لقد أعدت تكليفك مع الجندى ريسازا على بطارية المدفع خلف الكنيسه و بالتالى تكون على مقربه من عائلتك |
Ev sahibinin yakın planı yok. İsimlerini de çaldığı bir mektuptan öğreniyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد صوره مقربه وهو ايضاً جلب هذا الظرف عليه اسمائهم |
En son oradayken beş yaşındaydım. Bak, yakın olabiliriz, belki onu bulmasına yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | عندما كنت هنا كان عمري خمسة أعوام أسمعي ,اذا كنى على مقربه,ربما علينا مساعدته ل ايجادها |
- Ayağa kalmayın ve yakın durun. - Ayağa kalkmayın! Eğilin! | Open Subtitles | ابقى منخفضاً وعلى مقربه - بالقرب من الارض ، هيا - |
yakın denemez ama düğünle ilgili birlikte çalıştık. | Open Subtitles | لن أقول مقربه اه، لكننا عملنا بشكل وثيق على التسجيل |
Kuantum bilgisayarımızla aramda oldukça yakın bir iş ilişkisi vardır ama kasetçalarım yok. | Open Subtitles | لدي علاقة عمل مقربه مع كمبيوتر الكم لدينا الذي ليس موجود لدي هو مشغل كاسيت |
Öldürülen Scotland Yard müfettişiyle yakın mıydınız? | Open Subtitles | هل كنتِ مقربه من المفتشه سكتلند يارد التي قُتِلت |
Ben sizin torununuzun çok yakın arkadaşıyım. - Henry. | Open Subtitles | انا صديقه شخصيه مقربه من حفيدك |
Onu 10 yıl önce babasının parasıyla ünlüyken ve uyuşturucu satıcısıyla yakın dostken tanıyordum. | Open Subtitles | وصداقه مقربه مع "تينا براون" عرفتها قبل عشر سنين عندما كانت مشهورة بـ مال والدها وصداقه مقربه مع مروج مخدراتها |
Bölgeye mümkün olan en yakın noktaya konumlanmış iki casus gemimiz vardı. | Open Subtitles | -لدينا سفينتا استطلاع على مقربه من المنطقه على قدر الامكان. |
Pek yakın olmadığım babamın da SD-6'da çalıştığını o akşam öğrendim. | Open Subtitles | فى هذه الليله علمت أن أبى الذى لم أكن مقربه له كان ضابط فى الـ إس دي -6 |
Sadece yakın çekim vajina mı var? | Open Subtitles | هل هو فقط عن صور مقربه من الرحم؟ |
Ki Ha Myung'la yakın olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | انتٍ تعرفين انها مقربه من كى ها ميونج |
Annem yapımcılarıyla yakın arkadaş. | Open Subtitles | والدتي صديقة مقربه للمنتجين |
Kardeşinle yakın mıydınız? | Open Subtitles | كنتي مقربه من اخوكي ؟ |
Chloe, oyuncu James Van Der Beek ile yakın arkadaş. | Open Subtitles | (كلوي) صديقه مقربه للمثل (جيمس فان ديربيك) |
Bana yakın ol yeter. - Yüzbaşı? | Open Subtitles | فقط ابق على مقربه مني |
- yakın takip yap. | Open Subtitles | ابق على مقربه منهم |
Margaux çok yakın bir arkadaşımdır. | Open Subtitles | حسناً مارغو صديقه مقربه جداً |