İdam mahkumunu bir tezgaha yerleştiriyorlar, ve geniş bir bıçak, giyotin diyorlar, ağırlığı ve kuvveti ile aşağı iniyor. | Open Subtitles | يضعون الرجل على إطار خشبي ثم سكين عريض يسمونه مقصلة تسقط بقوة وزنها |
Alet mini giyotin gibi. Evet, dikkatli kullanman yararına. | Open Subtitles | لا تدخلي إبهامي فيها,إنها مثل مقصلة مصغرة |
Bahçeme normal, sıradan bir giyotin koyamadan nasıl cadılar bayramından zevk alacağımı öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | إن لم يكن بإمكاني وضع مقصلة للمرح على عشبي |
giyotin Fransa Kralı 16. | Open Subtitles | قضت مقصلة الاعدام على حياة ملك فرنسا |
Aynı giyotin gibidir. | Open Subtitles | يشبه الأمر مقصلة. |
- Sonra bir bakmışsın Trafalgar Meydanında bir giyotin var. | Open Subtitles | -وفجأة تجد هناك مقصلة في ساحة (ترافلغار ) |
Bir giyotin inşa ediyor. | Open Subtitles | أنها تبني مقصلة |
D.C.'ye gittim. Orada içinde gerçek bir giyotin olan bir müze vardı. | Open Subtitles | -إذ أن هناك متحفًا فيه مقصلة حقيقيّة . |
Ona giyotin derler. | Open Subtitles | إنها تُدعي (مقصلة)، |