Yağmur ormanlarından çıkagelip cin tonik ısmarlayan bir maymuna benzetilebilirdi çocuk. | Open Subtitles | وكأنه قرد زحف إلى خارج الغابة، باحثاً عن مقوي ومنشّط |
Oğlan işçi sınıfından, sanata düşkün, sanki yağmur ormanından fırlayıp, cin tonik isteyen bir maymun gibi. | Open Subtitles | هو من الطبقة العاملة، ويحب الفن وكأنه قرد زحف إلى خارج الغابة، باحثاً عن مقوي ومنشّط |
- İlaç değil tonik. - Seni anlayabiliyorum. | Open Subtitles | إنه شراب مقوي بوسعي فهمك |
Hidronun güya uyku ilacı olması gerekiyor ama çok dehşet güçlü. | Open Subtitles | الهيدرو من المفترض أن يكون مساعدا على للنوم ولكنه مقوي ... |
Küçük Pitt'e yemekten önce biraz kuvvet ilacı verdim. | Open Subtitles | حسناً، لقد أعطيت "بيت" الصغير مقوي قبل الغداء |
Ama araçlar, büyük silahlar için bir güçlendirici, yani amplifikatör gerekir. | Open Subtitles | لكن بالنسبة للسيارات والأسلحة تحتاج إلى مقوي إشارة مضخم |
Bu kısa dalga R.F. sinyal güçlendirici. | Open Subtitles | و ذلك يكون جهاز مقوي بث قصير المسافة |
- Ben de bir cin tonik alırım. | Open Subtitles | - وأنا أريد (قين) و مقوي |
- Ben de bir cin tonik alayım. | Open Subtitles | - وأنا أريد (قين) و مقوي |
CVS'den de enerji içeceği, baş ağrısı ilacı ve prezervatif alınmış. | Open Subtitles | {\pos(192,245)}صرف آخر في صيدلية لأجل شراب مقوي رياضي، حبوب منع حمل، واقيات جنسية. |
- Ayrıca tifo ilacı da almış. - Yani, Kuveyt'te kalmaya karar vermiş olabilir. | Open Subtitles | وأخذ مقوي للمناعة ضد التيفويد |