Büyük bir ödül vereceğim, Başmüfettiş. | Open Subtitles | سأقوم بعرض مكافأة سيدي المفتش مكافأة كبيرة |
Beni, bu sözü edilen videoyu çeken kişiye Büyük bir ödül vermem için gönderdiler. | Open Subtitles | أرسلوني إلى هنا لأدفع مكافأة كبيرة لصانع هذا الفيديو. |
Evet, ve seni kim öldürürse Büyük bir ödül alacak. | Open Subtitles | نعم ومن سيقتلك سيتسلم مكافأة كبيرة |
Tabii ki, buna güvenemezdik, ama bu oldukça büyük bir bonus. | Open Subtitles | نحن لم نكن نعول على ذلك ، بطبيعة الحال و لكن هذه مكافأة كبيرة جدا |
Evet, şirketinden daha yeni büyük bir bonus aldı. | Open Subtitles | أجلل , لقد حصل على مكافأة كبيرة من المكتب الرئيسي |
Kuzeni Crassus bulana çok Büyük bir ödül vereceğini söyledi. | Open Subtitles | قريبها الطيب (كراسوس) عرض مكافأة كبيرة ،من أجل العثور عليها |
- Dinliyorum Gaz. Kellene ödül koydular. Büyük bir ödül. | Open Subtitles | هناك ثمن مقابل قتلك مكافأة كبيرة معروضة |
Büyük bir ödül var. | Open Subtitles | هناك مكافأة كبيرة. |
Başınıza Büyük bir ödül konmuş, Bay Scamander. | Open Subtitles | هناك مكافأة كبيرة على رأسك يا سيد (سكماندر) |
Büyük bir ödül ha? | Open Subtitles | يا لها من مكافأة كبيرة! |
Büyük bir ödül. | Open Subtitles | مكافأة كبيرة |