Sahilin biraz ilerisinde harika bir yer biliyorum çok güzel balık güveç yapıyorlar. | Open Subtitles | أنا أعرف مكاناً رائعاً قريب من الساحل ها هنا حيث يصنعون حساء سمك ، رائع |
Eski haline dönebilmen için gidebileceğin harika bir yer var. | Open Subtitles | اسمع، أعرف مكاناً رائعاً من أجلك، لتعود إلى طبيعتك. |
Gün neredeyse bitmek üzere, diye düşündüm. Şans eseri harika bir yer buldum. | Open Subtitles | ظننتُ فقط أنّ الوقتَ يتأخّر و يصدف أنّي أعرف مكاناً رائعاً |
Çok iyi bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف مكاناً رائعاً |
Çok iyi bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكاناً رائعاً . |
harika bir yer buldum. Fiyatta anlaşabiliriz. | Open Subtitles | قد وجدت مكاناً رائعاً ، نستطيع أن نحصل من خلاله على عقد إيجار جيد |
Üçünüzün araba sorunu yaşaması için harika bir yer değil. | Open Subtitles | ليس مكاناً رائعاً لثلاثتكنّ لتضعكنّ السيارة في مأزق. |
Taze fasulye alınacak harika bir yer biliyorum, her zaman tazedir. | Open Subtitles | أعرف مكاناً رائعاً لشراء الفاصوليا الخضراء، طازجة دوماً. |
Staten Island'a harika bir yer buldum. | Open Subtitles | في الواقع لقد وجدت للتو "مكاناً رائعاً في حيّ "جزيرة ستاتن |
Sen de saklanmak için harika bir yer bulmuşsun. | Open Subtitles | لقد وججدت مكاناً رائعاً للإختباء |
harika bir yer değil mi, Vinod? | Open Subtitles | أليس هذا مكاناً رائعاً يا فينود؟ |
Ama cinayet vakalarının sadece % 20'sinin çözülebildiği Miami kenti, benim için harika bir yer. | Open Subtitles | ولكن بمعدّل حلّ جرائم يبلغ 20%، تكون" "ميامي) مكاناً رائعاً بالنسبة لي) |
Okyanus üzerinde harika bir yer buldum. | Open Subtitles | وجدت مكاناً رائعاً على المحيط |
Los Angeles, şey... harika bir yer. Vay be. | Open Subtitles | لقد كان هذا مكاناً رائعاً |
- Burası çalışıp saklayacak harika bir yer. | Open Subtitles | -سيجد هذا مكاناً رائعاً للعمل والاختباء |
harika bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكاناً رائعاً |
- Ama bildiğim harika bir yer var. | Open Subtitles | -و لكنني أعرف مكاناً رائعاً |