"مكانهما" - Traduction Arabe en Turc

• Yerlerini
• yerini
• Nerede olduklarını
• nerede olduğunu

Yerlerini ne kadar çabuk tespit edersek plan yapmamız o kadar kolaylaşır.
كلما أسرعنا في تحديد مكانهما, كلما أسرعنا في التوصل إلى خطة, حسناً؟

Yerlerini bilseydik, tam üstlerini delebilirdik.
إن عرفنا مكانهما بالضبط، يمكننا أن نحفر نحوهما.

Protokole göre Yerlerini tespit etmeden kazamayız.
البروتوكول أن لا نحفر حتى نتأكد من مكانهما.

Onların yerini alamayız belki ama her zaman senin yanındayız.
, أعرف بأننا لا يمكننا ان نحل مكانهما لكننا هنا لأجلك

Biri silahların yerini biliyor yoksa onlar kimin sakladığını öğrenecek.
أحدكم يعرف مكانهما، أو يعلم من يعرف مكانهما.

Hala hayatta olsalar bile, bu, bize Nerede olduklarını söylemiyor.
لا شيء يخبرنا عن مكانهما وهل هما ما زالا موجودَين

Yerlerini tam tespit edemezsek kurtarmak saatler sürer.
بدون معرفة مكانهما بدقة, قد يستغرق ساعات.

Seve seve taşaklarını keserim, gözlerini çıkartıp Yerlerini değiştiririm.
سأكون سعيدًا بقطع كراته إخراج مقلتي عينيه وتبديل مكانهما

Yemin ederim Yerlerini bilmiyorum.
أُقسم لكَ أنني لا أعرف مكانهما

R-6 sinyalini tamamen yitirdik. Yerlerini tespit edemiyoruz.
فقدنا إشارة "آر 6" بالكامل لا نستطيع تحديد مكانهما

Bu da demek oluyor ki Yerlerini biliyorsun.
ممّا يعني أنّكِ تعلمين مكانهما بدقة

Küçük başarılar onları gerçek Yerlerini unutturdu.
‎نجاح صغير يجعلهما... ‏ ‎ينسيان مكانهما الحقيقي.

Onları koruyor olabilir. Yerlerini biliyor olabilir.
قد يكون يأويهما أو يعرف مكانهما

Biri silahlarin yerini biliyor yoksa onlar kimin sakladigini ogrenecek.
أحدكم يعرف مكانهما، أو يعلم من يعرف مكانهما.

Kurtlar, onların yerini saptamamıza yardım edebilir.
بوسع المذؤوبين مساعدتنا لمعرفة مكانهما.

Bana onların yerini bulduğunu söyle.
أخبرني أنّك وجدت مكانهما.

Onların yerini alacakmış gibi geliyor.
أشعر كأنه سيحتل مكانهما

Twitter, onların yerini gösterdi.
تويتر" حدد مكانهما"

O arabaya binmeden önce Nerede olduklarını bulmalıyız.
و الأخرى كانت في الطريق. نحاتج لمعرفة مكانهما قبل أن تركبان السيارة.

Hayır, size bunu söyledim. Nerede olduklarını bilmiyorum. Her birinin nerede olduğunu bilmiyorum.
"كلّا، أخبرتك أنّي لا أعلم مكانهما، لا أعلم مكانهما ولا ما جرى لهما"

Tamamen boka battık. Kızların nerede olduğunu bildiğinden eminim.
أسوأ ما في الأمر أنّي أوقن بأنّك تعلم مكانهما