"مكانى" - Traduction Arabe en Turc

    • yerimi
        
    • yerime
        
    • yerimde
        
    • yerim
        
    • yere
        
    • evim
        
    • diyarım
        
    • olduğumu
        
    yerimi tespit eden ölüm uçaklarından kaçabilmek için sıçrama yaptım. Open Subtitles لقد دخلت الفضاء الفائق لأتفادى مقاتلات الجلايدرز التى حددت مكانى
    Artık 18 yaşımdaydım ve cemiyet içindeki yerimi almam bekleniyordu. Open Subtitles لقد كنت فى الثامنة عشرة فى هذا الوقت و كان من المتوقع أن أتخذ مكانى فى المجتمع
    Henry onu benim yerime koydu, anlarsın ya, bu benim için çok zor oldu. Open Subtitles لقد وضعها فى مكانى , كما ترين وذلك كان صعباً علىّ جداً
    İblisin karşısına benim yerime geçmen, diğerleri yaşasın diye fedakârlık etmen. Open Subtitles تأخذى مكانى مع الشيطان إعطاء الفرصة للآخرين فى العيش
    - Ona gerçekten kızgınsın. - yerimde olsan sen ne yapardın? Open Subtitles أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟
    Şu an benim yerimde olmadığın için çok mutlu olmalısın. Open Subtitles يجب أن تكونى سعيدة للغاية لأنك لست فى مكانى الآن
    Çocukken hep buraya gelirdim. Benim özel yerim. Open Subtitles أعتدت الصعود هنا فى الصغر انه مكانى المخصص
    yerimde mi durayım yoksa yere mi uzanayım? Open Subtitles أيها الشاب الصغير هل تريد أن أجمد فى مكانى أم أنبطح على الأرض؟
    Eğer gitmek istiyorsa, benim yerimi bile alabilir! Open Subtitles إذا كان يريد الذهاب لهذه الدرجة بأمكانه أن يأخذ مكانى
    Eğer rapor veremezsem, 008 yerimi alır. Eminim daha başarılı olacaktır. Open Subtitles لو لم أبلغ تقريرى ، 008 سيحل مكانى أثق سيكون أكثر نجاحا
    Hele ki buradan zorla çıkarıldığımı ve yerimi aldığını seyrettiğimi düşününce! Open Subtitles وأن أجبر على ترك المنزل لها وأدعها تأخذ مكانى
    Bir an kendini benim yerime koy. Sen olsan ne hissederdin? Open Subtitles ضعى نفسك مكانى للحظه بماذا ستشعرين لو كنتى مكانى
    Ama zencimi alabilirsin. Benim yerime savaşır. Open Subtitles لكن من الممكن أن تأخذ عبدى سيحارب مكانى.
    Bak, hastaneye gitmeye çalışıyorum, biraz hızlanırsan benim yerime idare edebilirsin. Open Subtitles انظر, أنا أحاول الذهاب للمستشفى أريدك حالاً حتى تتولى مكانى
    yerimde sen olsaydın, seni tereddütsüz bırakırdım, bunu biliyorsun. Open Subtitles أتعرف , لو كنت فى مكانى لن أتردد لحظة فى تركك هنا
    Benim yerimde olsaydınız bu durumdan ne çıkarırdınız? Open Subtitles ماذا تستنتج من ذلك إن كنت مكانى يا سيدى ؟
    Hayır. Yapamam, yerimde olsaydınız, aynı şeyi yapardınız. Open Subtitles لا استطيع ذلك لو كنت مكانى لفعلت نفس الشيئ
    Çocukken her zaman buraya çıkardım.Benim gizli yerim. Open Subtitles أعتدت الصعود هنا فى الصغر انه مكانى المخصص
    Üzgünüm ama burası benim yerim. Güzel yerleri hiç kapamıyorum o yüzden özellikle-- Open Subtitles آسف, فأن هذا مكانى و أنا لن أحصل عى مكان جيد كهذا خصوصاً...
    - Kendi evime çıplak uyuyabileceğim bir yere ihtiyacım olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد استنتجت أننى ليس لدى مكانى لكي أنام وأنا عارى
    Bir zamanlar ben de bunlara sahiptim, Verne. Kendi evim, sevdiklerim ve her şeyi kontrol eden uzaktan kumandam vardı. Open Subtitles أترى يافيرن لقد كان لدى كل هذا مكانى الخاص محاطا بأحبائى
    Bu restoran benim vaham, mutluluk diyarım olacaktı. Open Subtitles . هذا المطعم من المفترض أنه سيكون واحتى ، مكانى السعيد
    Bunu düşünseydin bile nerede olduğumu bilemeyecektin. Open Subtitles ربما فى الوقت الذى فكرت فيه فى ذلك لم تكن تعلم مكانى لترسلها إلىَّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus