"مكان الحادث" - Traduction Arabe en Turc

    • olay yerinde
        
    • olay yerine
        
    • olay yerinden
        
    • mahallinde
        
    • olay mahallinden
        
    • Kaza yerinden
        
    • olay mahalline
        
    • Kaza noktası tam
        
    • olay yeri
        
    • bir sokak
        
    Güvenlik memurları Bennett ve Edison bunu olay yerinde buldular. Open Subtitles ضباط الأمن بينينت و إيديسون وجدت هذا في مكان الحادث
    Belki diğer dördüyle çatışmaya girdiğinde olay yerinde ölen bir adamdır. Open Subtitles رجل تبدال إطلاق النار مع الاربعه الأخرين ومات في مكان الحادث
    Ceplerinde tomar dolusu para olan bir ceket olay yerinde bulundu. Uluslararası krizle ilgili... Open Subtitles تركت سترة مع رزمة من المال ولكن لا محفظة في مكان الحادث.
    olay yerine varıp, kaçarken birkaç el ateş ettim. Open Subtitles وصلت الى مكان الحادث وأطلقت بعض الطلقات على سياره الهارب
    olay yerinden kaçmaya çalışırken yakalandığında üzerinde değilmiş. Open Subtitles لم يكن لها عندما ألقي القبض عليها يفرون من مكان الحادث.
    Suç mahallinde, memur Poe delillerin bağlantısını kaydetmek için... isminin baş harflerini kovanlara yazmış. Open Subtitles في مكان الحادث, الشرطى بو يضع أحرف علامات على الفوارغ لتسجيل سلسلة من الأدلة
    olay yerinde soru sorduklarımızdan biri de Dedektif John Sampson. Open Subtitles سوى من الاستجواب مكان الحادث المحقق جون سامبسون
    Sağdaki, olay yerinde bulunan altıpatlardan atılan mermi. Open Subtitles على اليمين، أطلق اختبار من الرصاص من مسدس تعافى في مكان الحادث.
    - olay yerinde bunlardan bulduk. Open Subtitles نعم، وحصلنا على بعض من تلك في مكان الحادث.
    Mac'in olay yerinde bulduğu silah ile karşılaştırma yapmam lazım Open Subtitles لا بد لي من مقارنتها السلاح ماك وجدت في مكان الحادث.
    olay yerinde bulduğunuz silah ile Franki'den çıkan kurşunları karşılaştırdım Uyuşuyorlar Mac Open Subtitles حسنا، لقد مقارنة فقط الرخويات من فرانكي إلى سلاح وجدت في مكان الحادث.
    Genelde olay yerinde, iz bırakırlar. Open Subtitles همّ عادةً يتركون آثارهم في جميع مكان الحادث.
    olay yerinde hiç delil yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك جزء من الأدلة التي تركت في مكان الحادث
    Yataktan fırlayıp olay yerine gittim. Open Subtitles وبدأت ترتعش هناك في سريري. وحصلت يرتدون ملابس للذهاب إلى مكان الحادث.
    NTSP olay yerine ulaştı ve kazanın sebebini araştırıyor. Open Subtitles وقد وصل المحققون الى مكان الحادث ويحققون في أسبابه
    olay yerine yakın bir güvenlik kamerası sabah saat 2:10'da bu resmi çekmiş. Open Subtitles هذه الصورة تم التقاطها عند الساعة 2: 10 صباحاً كاميرا المراقبة حول مكان الحادث التقطت هذه الصورة
    Anlaşıldı, fakat yaralı ve yakını olay yerinden ayrıldı. Open Subtitles تلقّيت ذلك ، ولكن الضحية و مرتكب الجريمة قد غادرا مكان الحادث
    olay yerinden kaçmış. Cesedi gördüğünde paniklediğini söylüyor. Open Subtitles فر من مكان الحادث.وإدّعى انه إضطرب عندما إكتشفها
    Cinayet mahallinde, kadının vücudunda parmak izleri bulmuşlar. Open Subtitles العثور على الطباعة في مكان الحادث دونليفي ، على جسد المرأة.
    Televizyonunu yeni açanlar için, görüntülerin olay mahallinden canlı olduğunu söyleyelim. Open Subtitles اذاكنتمانضممتماليناالان فهذه صور حية من مكان الحادث
    Kaza yerinden bir kurtarma helikopteriyle Sydney'deki büyük bir omurilik merkezine götürüldüm. TED تم نقلي جواً من مكان الحادث بواسطة هليكوبتر الإنقاد إلى وحدة عمود فقري محترمة في سيدني.
    Dünkü olayla ilgili olarak. olay mahalline ilk varan sendin değil mi? Open Subtitles من خلال الأحداث أمس ثبت أنك أول من شوهد فى مكان الحادث
    olay yerinde, olay yeri İnceleme Birimi sudan cesedin civarında suda yüzen sadece bir kaç eşyayı çıkarabilmeyi başardı. Open Subtitles الآن، في مكان الحادث قرب محيط الجثة العائمة خبراء التحقيق استطاعوا سحب بعض الأغراض
    bir sokak öteden bir doktor geldi ve bizi durdurdu, çocuğun nabzını yokladı ve bize suni teneffüsü durdurmamızı söyledi. TED و بعد برهة قدم طبيب كان يبعد " جادة " عن مكان الحادث أوقفنا عن الإنعاش القلبي و فحص الطفلة و من ثم أخبرنا لا حاجة لإكمال الانعاش القلبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus