"مكان غريب" - Traduction Arabe en Turc

• garip bir yer
• tuhaf bir yer
• yabancı bir
• komik bir yer
• tuhaf bir yere
• ilginç bir yer

Senin içinde bir çok Aşk Tanrısı var ama, itiraf etmeliyim ki, Aşk Tanrısı saklanmak için garip bir yer seçmiş.
لديك الكثير من كيوبيد بداخلك لكن، لا بد لي أن أعترف اختار كيوبيد مكان غريب للاختباء

Duvarın içi mi? Salgı bırakmak için oldukça garip bir yer. - Bu sarı.
هذا مكان غريب لوضع المخاط وهو أصفر اجل مثل المخاط،

Bu parmak izi için garip bir yer.
هذا مكان غريب للحصول منه على بصمات أصابع

Burası, bir hırsızın anahtar bırakması için tuhaf bir yer.
، هذا مكان غريب للص لترك مفتاح ألا تعتقدي ذلك؟

Bir komünistin boş zamanını geçirmesi için... tuhaf bir yer değil mi?
ألا ترون أن ذلك مكان غريب لشخص شيوعي يقضى فيه وقت فراغه ؟

yabancı bir yerde tanıdık bir yüz insanı rahat hissettirir.
إن وجه مألوف في مكان غريب يجعلك تشعرين وكأنك في البيت

Yaka kartı takmak için komik bir yer.
هذا مكان غريب لوضع بطاقة الإسم

Üst üste bir hafta ortadan yok olup yabancılarla tuhaf bir yere gitmiyoruz.
نحن لن نختفى لأسبوع لنذهب الى مكان غريب مع أناس غريبة

Buranın benim için buluşmayı önerecek ilginç bir yer olduğunu düşünüyor olabilirsin, ...ama sürprizleriniz daha yeni başlıyor.
ربما تعتقد أن هذا مكان غريب لاقتراح اجتماع ولكن.. ولكن دهشتك بدأت للتو

8. ruh için garip bir yer.
إنه مكان غريب للعثور على الروح الثامنة

Boş bir ev, iş yapmak için garip bir yer.
منزل مغلق يبدوا مكان غريب للقيام بعمل

Parti vermek için garip bir yer, sence de öyle değil mi?
مكان غريب لعمل حفلة ألا تعتقد؟

Ne garip bir yer ama burada bir yerdesin değil mi Jimmy?
يا لهُ من مكان غريب. ! ولكنك هُنا بمكانٍ ما.

Koşmak için garip bir yer olduğunu düşündüm.
إعتقدت إنّه كان مكان غريب للركض

Güneşte yanmak için gidilecek garip bir yer.
ذلك مكان غريب للحصول على سمّرة شمس

Beyler, dünya garip bir yer.
أيّها السادة، إن العالم مكان غريب.

Nanotüpün içi garip bir yer.
أنه مكان غريب في داخل انبوب نانو .

Ne tuhaf bir yer, bu şekilde hayal etmemiştim.
لقد فعلت ما في مكان غريب ، وليس تخيل أن يكون مثل هذا.

Bir Jedi Ustası bulmak için tuhaf bir yer.
هذا مكان غريب ليتواجد فيه مرشد للجيداى

Bu dünyada hayal edilemez yabancı bir yerde dışarıda bir yerde, her an içine düşebileceğimiz derin bir orman var.
، في هذا العالم ، في مكان غريب بشكل لايمكن تصوره غابة عميقة يمكن أن نسقط بها فجأة

Uyuşturucu saklamak için oldukça komik bir yer.
هذا مكان غريب لإخفاء المخدرات

Onun yerine beni tuhaf bir yere götürdü.
... وإنما جلبني إلى مكان غريب

Yemek paranı saklamak için ilginç bir yer.
إنه مكان غريب تنفق فيه مال غدائك