Ona bir şey olursa, sana öz oğlum gibi bakacaktım. | Open Subtitles | انهُ في حالة حدثَ مكروهٌ لهُ فسأهتمَ بكَ كما لو كنتَ إبني |
Bize bir şey olursa, kızımızı büyütecek olan kişi o olacak. | Open Subtitles | هو من عليه أن يُربيها إذا ما حدث مكروهٌ لنا |
Ortağıma bir şey olursa bunlar seni kurtarmaya yetmeyecek, evlat. | Open Subtitles | حسناً, هذا ليس كفيلاً بإنقاذِكـَ إنّ حصلَ مكروهٌ لشريكي |
Duvağına bir şey olsun istemezdi. | Open Subtitles | أعلم أنها لن ترغب بأن يحل مكروهٌ بها. إنها... |
Eğer içimizden birine bir şey olursa kendini sorumlu tutar. | Open Subtitles | إذا حدثَ مكروهٌ لنا فسيظل يلوم نفسهُ |
Birileri sana dokunduğunda bir şey mi oluyor? | Open Subtitles | أيعتريك مكروهٌ حين يلمسك الناس؟ |
Aileme bir şey mi oldu? | Open Subtitles | أحصل مكروهٌ لوالديّ؟ |
Ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لن يحدُث مكروهٌ له. |
Sana bir şey olsaydı... | Open Subtitles | - لو وقعَ مكروهٌ لكَ، لكنتُ ... |
Eğer bana bir şey olursa... | Open Subtitles | ..... إذا حدث أى مكروهٌ لى |
Demek başına gerçekten de kötü bir şey geldi. | Open Subtitles | -أصابها مكروهٌ إذاً |
Julie'ye bir şey olacak. | Open Subtitles | جولي)، سوف يحدث لها مكروهٌ ما) |
Simon'a kötü bir şey olmayacak. | Open Subtitles | لن يحدث مكروهٌ لـ (سايمون) |