Maddi kazanç karşılığında cinsel ilişki falan derken ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا كان ذلك الكلام بخصوص المعروف الجنسي مقابل مكسب مادي ؟ |
Ya başka bir yol daha varsa? Çift taraflı kazanç sağlanabilecek bir yol mesela. | TED | ماذا لو أن هناك مكاناً آخر؟ مكسب لكل الأطراف |
Ve eğer sana söylersem, gene beni öldüreceksin... bir Tanrı olup dünya da terör estireceksin. Bu yüzden, her iki yolda da, benim için çok küçük kişisel kazanç var. | Open Subtitles | وتصبحين إلهة وتسببين الرعب للعالم لذلك في كلتا الحالتين، هناك مكسب قليل جداً لي |
Büro'nun kaybı, benim kazancım. | Open Subtitles | خسارة المكتب الفيدرالي هي مكسب لي. |
Tek kelime bile etmiyorum. %30 kar. | Open Subtitles | أنا لن انبس ببنت شفة مقابل 30 بالمائة مكسب |
Bu birilerinin kaybının diğerlerinin kazancı olduğu anlamına mı geliyor? | TED | هل معني ذلك أن مكسب شخص لابد وأن يكون خسارة شخص آخر ؟ |
Çok doğru.Acı yok,akma yok, kazanç yok,yeah? | Open Subtitles | هذا صحيح تمامًا, فلا ألم، لا خسارة, لا مكسب, صحيح؟ صحيح؟ |
Konuşmaması karşılığında, kazanç raporları ve kârdan pay ister. | Open Subtitles | مكسب التقارير وحصه من الارباح فى سبيل صمته |
Bize eziyet eden zayıflık, sefaletimize, acılarımıza yol açan şey onlar için bir kazanç! | Open Subtitles | إنهم القيد الذى يحكُمنا سبب تعاستنا معاناتنا مكسب بالنسبة لهم |
Odada ki hiç bir değerli eşyaya dokunulmamış ve hiç bir maddi kazanç yok. | Open Subtitles | لم تلمس اى شىء ثمين فى الغرفة لا مكسب مادى |
Hanson'a bakanlıktaki işi sen buldun. Bizim için bir kayıp ama bakanlık için bir kazanç, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | كَانت خسارة لنا، لكن مكسب للعدل،أليس كذلك؟ |
Uzun süreli kazanç için kısa süre acı çekmeye değer, unuttun mu? | Open Subtitles | الألم على المدى القصير هو مكسب على المدى الطويل، أتذكرين؟ |
Dünyanın askeri güçleri kazanç sağlamıyoruz bu kitlelere karşı | Open Subtitles | القوات العسكرية العالمية لم يُحققوا أي مكسب ضد هذه الكُتل |
Sen tutuklanana kadar benim bu işten kazancım yok. | Open Subtitles | فلا مكسب لي حتّى يتمّ القبض عليك. |
Onun kaybı, benim kazancım oldu. | Open Subtitles | ان خسارتها مكسب لى |
Onun kaybı benim kazancım. | Open Subtitles | حسناً، خسارتها مكسب لي. |
Beş aylık süre sonunda 725 dolar kar etmiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | بعد خمس شهور فى العمل نحُن حصلنا على مكسب 725 دولار |
Sefaletimizin nedeni, bize acı veren zayıflığımız ve bizim ızdırabımız onların kazancı oluyor. | Open Subtitles | إنهم القيد الذى يحكُمنا سبب تعاستنا معاناتنا مكسب بالنسبة لهم |
Onun kaybı bizim kazancımız. | Open Subtitles | خسارته هي مكسب لنا. |
Uyuşturucu satıyorum. Çok kârlı. | Open Subtitles | أتاجرّ بالمخَدرات، إنها ذات مكسب |
Desteğin Tel Aviv için büyük bir kazanım olur. | Open Subtitles | دعمك سوف يكون مكسب ضخم لتل أبيب. |
Eğer onu emekli edersem, İkimiz içinde kazançlı olur. | Open Subtitles | سأبعده عن هذا العمل، إنه مكسب لكلانا |
Avusturya'nın kaybı Fransa'nın kazancıdır. | Open Subtitles | خسارة النمسا هو مكسب لفرنسا |