"ملئه" - Traduction Arabe en Turc

    • doldurmak
        
    • dolduruldu
        
    • doldurmaya
        
    • doldurulamayacak
        
    • doldurabilirler
        
    Genç, güzel bir kadın, nazik bir öğretmenle evlenir eski bir ev alırlar ve evi çocuklarla doldurmak isterler. Open Subtitles يرى هيئة محلفين امرأة شابة جميلة متزوجة من مدرس دمث. يشترون منزل قديم وحلم ملئه مع الأطفال.
    - Trajik bir şekilde sosyal takvimim boş ve doldurmak istiyorum. Open Subtitles تقويمي الاجتماعي فارغ بشكل مأساوي واحاول ملئه
    Mini bar tekrar dolduruldu. Open Subtitles البار أعيد ملئه
    Onu doldurmaya çalıştım, ailemle, dinle... toplumsal hizmetlerle, ama bunların hepsi boş çıktı. Open Subtitles حاولت ملئه بالعائلة، الدين، الخدمات الإجتماعية، ولكن كل ذلك لم يفلح.
    Bence oğlumuz bizde yeri doldurulamayacak bir boşluk bıraktı. Open Subtitles أعتقد أنّ ابننا قد خلّف فراغاً لا نستطيع ملئه.
    Başkasının kutusunu daha sıcak veya soğuk yapabilirler, böcekle doldurabilirler. Open Subtitles يمكنهم جعل صندوق الشخص الاخر بارد أو حار أو ملئه بالحشرات
    Yani McKeen silahı delil odasından almış olsa bile, yine de onu doldurmak zorundaydı. Open Subtitles اذا كان ماكين هو من اخذ المسدس... فعليه ان يقوم باعادة ملئه.
    doldurmaya ihtiyacımız olan şeyi doldurmak üzereyiz. Open Subtitles نحن على وشك أن نملأ ما يجب علينا ملئه.
    Burayı develerle doldurmak istiyor! Open Subtitles أنه يريد ملئه بكل شيء جميل ..
    Burayı develerle doldurmak istiyormuş! Open Subtitles أنه يريد ملئه بكل شيء جميل ..
    Tek yapmaları gereken orayı doldurmak. Open Subtitles كل ما عليهم فعله هو ملئه.
    Boşluğu hemen doldurmak istiyorum. Open Subtitles اريد ملئه في الحال
    Mini bar tekrar dolduruldu. Open Subtitles البار أعيد ملئه
    doldurmaya çalıştım. Open Subtitles حاولتُ ملئه بالعمل و الأصدقاء و الموسيقى
    Homer'ı bıraktığın zaman kalbinde bir delik açıldı ve yirmi yıldır oğlun o deliği alkolle doldurmaya çalıştı. Open Subtitles " تركت شرخاً في قلب " هومر حاول ملئه بالكحول 20 عاماً
    Başka kadınlarda da huzur buldum. Fakat asla doldurulamayacak bir boşluk var içimde. Open Subtitles لقد وجدت الراحة في يديّ الآخريات على الرغم من تواجد فراغ لا يمكن ملئه أبداً
    Orada doldurabilirler. Open Subtitles يمكنهم ان يعيدوا ملئه هناك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus