Ya da iç çamaşırlarını alıp bayrak gibi birbirine bağlarız. | Open Subtitles | أو يمكننا أخذ ملابسهم الداخلية وربطها على العلم |
Biri iç çamaşırlarını evde bırakmış. | Open Subtitles | لقد نسي أحدهم ملابسهم الداخلية ملبوسة |
Belki onları iç çamaşırlarıyla hayal etsem biraz rahatlarım? | Open Subtitles | ربما اذا صورتهم كلهم في ملابسهم الداخلية |
Bu ilçedeki insanların yarısı yardım amaçlı barakalarda kalıyor ve sen, alnımızın teriyle kazandığımız parayı iç çamaşırlarıyla zıplayıp duran adamları seyretmek için harcamak istiyorsun. | Open Subtitles | , نصف سكان هذه البلد يعيشون في مقطورات و أنت تريد انفاق المال من اجل مشاهدة رجال بالغين يركضون في ملابسهم الداخلية |
"Herkies" nedir bilmiyorum ama iç çamaşırlı amigolar kulağa müthiş geliyor. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي يعنيه ذلك, لكن مشجّعات في ملابسهم الداخلية يبدو مذهلاً. |
Müzayedeciliğe ilk başladığımda biri bana gergin olduğum zaman katılımcıları iç çamaşırlı olarak hayal etmemi tavsiye etmişti. | Open Subtitles | عندما بدأت العمل كدلالة أولا شخص ما أخبرني إذا كنت عصبية يجب أن أصوّر الجمهور فقط في ملابسهم الداخلية |
Belki de külotlarını çalmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | ربما حتى تنتهى من سرقة ملابسهم الداخلية |
İnsanlar gülmekten altlarına işerdi. | Open Subtitles | ذلك الذي يجعلَ الناسُ يَتبوّلونَ في ملابسهم الداخلية. |
Hatta bazen onların iç çamaşırlarını bile görebiliyoruz... | Open Subtitles | احيانا , يمكننا ان نرى ملابسهم الداخلية |
Tanıdığım erkeklerin çoğu iç çamaşırlarını bile değiştirmeyi bilmiyor. | Open Subtitles | أعني، معظم الرجال الذي أعرفهم لا يعرفون حتى كيف -يغيرون ملابسهم الداخلية . |
Bu ilçedeki insanların yarısı yardım amaçlı barakalarda kalıyor ve sen, alnımızın teriyle kazandığımız parayı iç çamaşırlarıyla zıplayıp duran adamları seyretmek için harcamak istiyorsun. | Open Subtitles | , نصف سكان هذه البلد يعيشون في مقطورات و أنت تريد انفاق المال من اجل مشاهدة رجال بالغين يركضون في ملابسهم الداخلية |
Her gece ayna karşısında prova yapardım jüriyi iç çamaşırlarıyla hayal ederdim işte eski numaralar. | Open Subtitles | التمرين كل ليلة أمام المرآة تخيل لجنة التحكيم وهم في ملابسهم الداخلية كل الحيل القديمة |
Birlikte yatakta yatıyorlardı. İç çamaşırlarıyla. | Open Subtitles | لقد كانوا في سريرها معاً في ملابسهم الداخلية |
Bu potansiyel lezbiyenler iç çamaşırlarıyla duruyorlar. | Open Subtitles | فتاتين شاذتين فى ملابسهم الداخلية |
külotlarını çıkardılar bile. | Open Subtitles | أنهم الآن بدون ملابسهم الداخلية |
Erkekle kadın külotlarını çıkarıp yatağa girdikleri zaman seks olur. | Open Subtitles | "أعلم ما هو الجنس, "أليكس إنه عندما يخلع الرجل والمرأة ملابسهم الداخلية |
Orada olan şeyi gördükten sonra, bu yıl altlarına işeyecekler. | Open Subtitles | وبعد أَن يرون الذي تحت هناك هذه السنة التي سيتبولون في ملابسهم الداخلية. |