Senin Dosyanı bir başkasına gösterdiği hakkında bir kanıtın var mı? | Open Subtitles | هل لديك أى دليل أنه أطلع ملفك النفسانى لأى شخص ؟ |
Önce, onu Dosyanı çalmakla, şimdi de Nilsen'ı öldürmekle suçluyorsun? | Open Subtitles | أولا جعلتها تسرق ملفك و جعلتها الآن قاتلة نيلسون ؟ |
Bunun taklit cinayeti olduğunu varsayarsak dosyana bakmanın iyi fikir olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بالنسبة لفكرة المقلد أظن أنها كانت فكرة جيدة فى النظر إلى ملفك |
Benim yüzümden Dosyanda bir kınama yazısı olmasını istemem. | Open Subtitles | أنا أكره أن تنالى اللوم الرسمى فى ملفك بسببى |
dosyan senin operasyonun beyni olduğunu söylüyor. İfade etmem gerekir ki, etkilendim. | Open Subtitles | ملفك يقول أنك العقل المدبر في هذه العملية ويجب أن أعترف بأنني معجب بذلك |
Bu arada dün bi adam geldi ve sizin dosyanızı görmek istedi | Open Subtitles | يجب أن أقول لك لقد أتى شخص جديد البارحة يبحث عن ملفك. |
Bunu neden yapıyorsun? Mike, bana CIA'deki Dosyanı göstermişti. Örnek bir ajanmışsın. | Open Subtitles | لقد عرض علي مايك ملفك بالسي اي ايه لقد كنتي عميلة نموذجية |
Catherine Tramell'ın senin Dosyanı elde ettiğini nasıl bildin? | Open Subtitles | كيف عرفت أن كاثرين ترامل قد إطلعت على ملفك ؟ |
Elinde Dosyanı başkalarına gösterdiğine dair bir kanıt var mı? | Open Subtitles | هل لديك أيّ دليل الذي شوّف ملفك النفسي إلى أي شخص؟ |
Önce Dosyanı çaldığını şimdi de Nilsen'i öldürdüğünü mü iddia ediyorsun? | Open Subtitles | أولا حصلت على سرقتها ملفك الآن هي هل يقتل نيلسون؟ |
Gelmeden önce Dosyanı okumuştum. 74 onaylı leşin varmış. | Open Subtitles | قرات ملفك قبل ان آتي الى هنا لديك 74 قتيل |
Senin 201 Dosyanı gördüm, savaştan önce subaymışsın. | Open Subtitles | قرأت في ملفك الـ201 بأنّك كنت ضابط قبل الحرب. |
Bu mektup dosyana konulur ve herhangi bir suç işlemen hâlinde karar verme aşamasında davanı inceleyen hakime sunulur. | Open Subtitles | سيوضع هذا الخطاب فى ملفك و لو أدنت فى مرة بجريمة سيقدم إلى القاضى , وحينها سيقوم أو ستقوم |
Natalie, senin şahsi dosyana şöyle bir göz attım. | Open Subtitles | ناتالي ، بعد حديثنا هذا الصباح قررت ان ألقي نظرة على ملفك الشخصي |
Natalie, senin şahsi dosyana şöyle bir göz attım. | Open Subtitles | ناتالي ، بعد حديثنا هذا الصباح قررت ان ألقي نظرة على ملفك الشخصي |
Dosyanda iki yıldır evinden uzakta çalıştığın yazıyor. | Open Subtitles | ملفك يقول بأنّك تعمل في البيت وكنت في البلاد لسنتين تقريباً |
Dosyanda en çok hangi kelime tekrar ediliyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتريدين أن تعرفي الكلمة التي تكررت أكثر من غيرها في ملفك ؟ |
dosyan yaptığın şeyleri nasıl haklı gördüğünü yazmıyor. | Open Subtitles | ملفك لا يخبرني كيف تبرر الأشياء التي قمت بها |
Senin dosyan kaç sayfa olacak? Kapağı olacak mı? | Open Subtitles | وكم سيكون عدد صفحات ملفك الجديد هل سيكون له عنوان؟ |
Amerikan vatandaşlığınızı kontrol ettim. dosyanızı da gördüm. | Open Subtitles | آخر ما تفقدته أنك مواطنة أمريكية لقد رأيت ملفك أيضاً |
Dosyanızda evlilik ziyareti yapmak istediğiniz de yazılı. | Open Subtitles | ملفك يقول أيضاً أنك تتطلّعين إلى زيارات زوجية |
Bütün dosya burada. Her sayfa Mackenzie hakkında. | Open Subtitles | هذا ملفك كلّه هنا وكلّ صفحة فيه هي عن ماكينزي |
dosyanıza bir baksanız, eminim sorunu halledebiliriz, Hakim Callahan. | Open Subtitles | أنا واثق أننا نستطيع حل هذا أيها القاضى كالاهان اذا نظرت فقط فى ملفك هناك |
Kimi seçtiğini söyle, dosyalarını ona yollarım. | Open Subtitles | اطلعيني على من تختارين وسوف أرسل ملفك له |
Dr. Hodgins dosyanız tam. | Open Subtitles | أيها الطبيب هوديجنز, ملفك مكتمل |
Psikolojik profilin, herhangi bir iç çatışma yaşamaksızın böyle ahlâki durumlarla lâyıkıyla baş edebilecek yetilere sahip olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ملفك الشخصى يقول انك الرجل المطلوب جاهز للتعامل مع اى ظروف خاصة دون ان تتأثر أي من بالعوامل المعنية. |
Kovulmamanın tek sebebi çünkü dosyanın burada bir bacağını eksik bir kanepede tutman. | Open Subtitles | أجل، السبب الوحيد لعدم طردك هو لأنّ ملفك كان بديلًا لرِجل أريكة ناقصة |
Başka bir memurun araştırma yapmasını engellediğini söyleyen bir rapor, sicilinde kötü durur. | Open Subtitles | تقرير بإعاقة تحقيق ضابط آخر من الممكن أن يوضح في ملفك |