Biri patlayacak olursa, diğeri milyarlarca ton taşın altına gömülür. | Open Subtitles | إذا انفجرت واحدة منهما، ستبقى الأخرى مدفونة تحت مليارات الأطنان من الصخور |
100 milyon yıl ileri sardığımızda milyarlarca ton uzay çöpü savuran devasa bir küreye dönüştü. | Open Subtitles | نسرع بالزمن مائة مليون عام و سنجده قد نما وأصبح كرة عملاقه كاسحاً مليارات الأطنان من الحطام الكونى |
Neredeyse altı aydır kıpırdamamış olan milyarlarca ton tatlı suyu tutarlar. | Open Subtitles | تثني مليارات الأطنان من المياه العذبة التي لم تتدفق لقرابة ستة أشهر |
Sadece birkaç saat içinde milyarlarca tonluk kaya kazıdı. | Open Subtitles | مستخرجة مليارات الأطنان من الصخور في ساعات قليلة |
Sorguç kıtayı yakarak yukarıya doğru ilerlerken milyarlarca tonluk kül ve zehirli gazı doğrudan atmosfere bırakmıştır. | Open Subtitles | ، بينما حرقت ريشة الجبة جزءً من القارة قد دفعت مليارات الأطنان من الرماد و الغازات السامة مباشرة للجو |
Dünya'ya çarpıyor milyarlarca ton yerkabuğunu atmosfere saçıyor bu kütle Yeryüzü'nü örtüp, güneş ışığını engelliyor besin zincirinin temelini yıkıyor ve hayat ağacını kökünden yok edecek bir dalga başlatıyor. | Open Subtitles | هاهى الأرض تلقي مليارات الأطنان من القشرة الأرضية إلى الغلاف الجوي تخفي الأرض وتمنع وصول ضوء الشمس فتقضي على قاعدة السلسلة الغذائية فترسل موجة من الإنقراضات عبر العصور |