Şu an dünyada solucanlar yüzünden risk altında olan 1,7 milyar insan var. | TED | حاليًا، لا يزال هناك 1,7 مليار شخص في العالم معرضين لخطر الإصابة بالديدان. |
ve biliyoruz ki dünyada yedi milyar insan var, öyleyse fakirlik ve hava çizgisi arasında bir yerlerde yaşayan, bir, iki, üç, dört milyar insan olmalı. | TED | وهناك ما يقارب 7 مليارات شخص في هذا الكوكب لذا لابد من وجود 4 مليار شخص يعيشون فوق خط الفقر .. واسفل خط " الطيران " |
Şimdiden, bir milyar insan yeteneklerinin önüne geçen çeşitli beyin hastalıklarıyla karşı karşıya. | TED | وحتى اليوم مليار شخص يعاني اليوم من عطب دماغي يقوض عملهم وحياتهم |
Bu herkesi etkiliyor, çünkü bir milyar insanın cebinde bunlardan bir tane var. | TED | كما أنها تؤثر علينا جميعًا، لأن مليار شخص لديهم جهاز كهذا في جيوبهم. |
Bir milyar insanı feda etmek için ne kadar düşündüler? | Open Subtitles | وكم من الوقت استغرقوا ليصدروا حكمًا بالموت على مليار شخص |
Dünyada yaklaşık 1 milyar insan hayvanlardan alınan ana protein kaynağı olarak balıklara bağımlı. | TED | وتقريباً مليار شخص حول العالم يعتمد على الأسماك كمصدر رئيسي للبروتين الحيواني. |
Bu senenin sonunda, yaklaşık bir milyar insan sosyal ağ sitelerini aktif olarak kullanıyor olacak. | TED | بنهاية هذه السنة، سيكون هناك حوالي مليار شخص على هذا الكوكب يستعملون الوسائط الإجتماعية بفاعلية. |
Küresel Hastalık Yükü Projesi, dünya çapında duyma kaybıyla yaşayan 1,1 milyar insan olduğunu tahmin ediyor. | TED | يقدر مشروع عبء المرض العالمي أن هناك 1,1 مليار شخص يعانون من فقدان السمع في العالم. |
Bu dünyada bir milyar insan gecekonduda yaşıyor demektir. | TED | وذلك يعني أن واحد مليار شخص في العالم يعيشون في أحياء فقيرة. |
Bu büyük bir problem: Dünyada yeterli hijyene sahip olmayan 2.5 milyar insan var. | TED | وهذه مشكلة كبيرة: هناك 2.5 مليار شخص في العالم لا يستطيعون الوصول إلى المرافق الصحية الملائمة. |
Tuvaletleri sokaklar, nehir kıyıları, ya da açık mekanlar olan 1.1 milyar insan var yeniden, bunun için teknik terim açık dışkılama, ama bu da gerçekte basitçe ortalıkta sıçmak. | TED | وهناك 1.1 مليار شخص مراحيضهم هي الشوارع أو ضفاف الأنهار أو المساحات المفتوحة، ومرة أخرى، فإن المصطلح التقني لذلك هو التغوط المفتوح، ولكن ببساطة هذا ما يسمي بالتغوط في العراء. |
Eğer internet erişimi temel bir haksa elektriğe erişimi olmayan 1,2 milyar insan için elektrik kullanımı temel bir hak mıdır? | TED | لو كان الانترنت حقا أساسيا، هل يعتبر استعمال الكهرباء لما يقارب 1.2 مليار شخص لا يستطيعون الوصول للكهرباء حقا أساسيا؟ |
dünya üzerinde kredi notu olmayan 2,5 milyar insan var. | TED | هناك ٢.٥ مليار شخص حول العالم لا يملكون نقاط الأهلية الائتمانية. |
Bu farklı yönlere sıkışmış bir milyar insan var. | TED | ولديك مليار شخص آخر منجذبون نحو كل هذه الاتجاهات الأخرى |
Bugün dünyada bir milyar insanın dört mevsime uygun yollara erişimi yok. | TED | يوجد في العالم اليوم مليار شخص لا تتوفر له طرق صالحة للاستخدام في الفصول المختلفة. |
Pratik olarak, dünyadaki her bir milyar insanın ihtiyaç duyduğu temel altyapı için yaklaşık bir trilyon dolar harcamamız gerekiyor. | TED | استنادا لحكم التجربة، يجب علينا إنفاق حوالي الترليون دولار إمريكي على أساسيات البنية التحتية المطلوبة لكل مليار شخص في العالم. |
Yarım milyar insanı besleyecek kaloride besin kaybediliyor. | TED | يمثل ذلك مقدارًا كافيًا من سعرات الأطعمة لإطعام نصف مليار شخص. |
Facebook, 1,23 milyardan fazla insanın fotoğraftlarını, mesajlarını ve hikayelerini yayınlıyor. | TED | ويرسل الفيسبوك الصور، والرسائل، والقصص من أكثر من 1,23 مليار شخص. |
Oyun tüm dünyada 1 milyar insana canlı yayınlanıcak | Open Subtitles | سيشاهد المباريات أكثر من مليار شخص على مستوى العالم علي الهواء مباشرة |
Beni bırakamazsanız milyarlarca insan ölecek. | Open Subtitles | يجب أن تتركوني أرحل إذا لم تتركوني، سوف يموت مليار شخص |
bir milyar kişinin, mobil telekomünikasyonların onları bilgiye ulaştırdıkları gibi, fiziksel mallara da ulaştırdığını düşünün. | TED | تخيل مليار شخص متصل بالبضائع الملموسة بنفس الطريقة التي ربطتهم بها الاتصالات المتنقلة بالمعلومات. |
diyorlar. Çünkü sonuçta, bizden önceki soru ve dünyadaki yedi milyar insandan önceki soru şudur, nasıl refah üretebiliriz? | TED | لان السؤال المطروح امامنا و السؤال المطروح امام سبعة مليار شخص هو، كيف يمكننا تحقيق الازدهار؟ |
Dünya nüfusunun bir milyar kişiye ulaşması yüz bin yıl aldı. | Open Subtitles | تطلب من سكان الأرض مائة ألف سنة ليصلوا إلى مليار شخص. |
Dünyadaki insan sayısının bir milyara ulaşması 100 bin yıl sürdü. | Open Subtitles | تطلب من سكان الأرض مائة ألف سنة ليصلوا إلى مليار شخص. |