Onun için bir kuruş harcamaktan nefret ederim. Gene de hediye almak zorundayım. | Open Subtitles | أكره أن أنفق مليماً عليه و لكن يجب أن أهديه هدية |
Senin kolun için bir kuruş bile vermemişlerdir eminim. | Open Subtitles | أراهن أنهم لن يدفعوا لك حتى مليماً مقابل زراعك |
Adın oynadığı rec center tek kuruş alamayacak. | Open Subtitles | مركز "ريك" الذى يلعب لصالحه هذا لن يرى مليماً واحداً |
Avukat ücreti olarak tek kuruş vermem. | Open Subtitles | ولن أدفع مليماً لمحامية |
Sonraki görüşmemizde konferans masasının öbür tarafında kendine ait beş kuruşu olmadığı için parasını benim ödediğim boşanma avukatları ile birlikteydi. | Open Subtitles | فى المره التاليه التى رأيته بها كان عبر طاولة الاجتماع مع محامى الطلاق وقد دفعتُ أتعاب الاثنين بم انه لا يملك مليماً |
"ona bir kuruş daha ödemeyeceğim." | Open Subtitles | "بأني لن أدفع له مليماً واحداً..." |
Bugüne kadar, Krusty bize bir kuruş bile koklatmadı. | Open Subtitles | -وللآن لم يعطنا (كرستي) مليماً |
Çünkü adamın cebinde beş kuruşu bile yoktu. | Open Subtitles | بم انه لا يملك مليماً |