"ممتلئاً" - Traduction Arabe en Turc

    • doluydu
        
    • dolmuş
        
    Ama dairesi yiyecekle doluydu. İyi yiyecek değil, ama temel gıdalar. Open Subtitles لكنّ بيته كان ممتلئاً بالطعام ليس طعاماً صحياً، لكن معيشة أساسية
    Bak şimdi, önce striptiz kulübüne gittim ama otoparkı doluydu. Open Subtitles أترى,لقد قدت الى نادي التعري,لكن موقف السيارات كان ممتلئاً
    Çünkü çıplak insanları görüp resmettikleri ders doluydu. Open Subtitles لأنّ الفصل حيث يمكنك رؤية النّاس العراة لرسمهم، كان ممتلئاً
    Gerçi o portfolyo Liberace'nin giydiği kıyafetlere benzeyen aşırı göz alıcı ve tüylü çizimlerle doluydu ama o çizimler eğlenceliydi. Open Subtitles أعني ملفك كان ممتلئاً بالملابس المبهرة بصرياً وكثيفة الريش ولكن تلك الرسمات، كانت ممتعة
    Yeraltı 3. kat betonla dolmuş olurdu. Open Subtitles لكان الدور الثالث الأرضي ممتلئاً بالخرسانة
    Ancak işin aslı şuydu; alt taraf hareket eden, buzun altından beslenen, doğuran ve tüm yaşam döngülerini gerçekleştiren bilyonlarca amfipod ve kopepod ile doluydu. TED ولكن هذا ما رأيته .. لقد كان اسفل الطبقة الجليدية ممتلئاً بثنائية الارجل والمجدفات وهم يتحركون بحركة دؤوبة ويتغذون على ما يوجد اسفل طبقة الجليد ويتكاثرون .. ويقضون دورة حياتهم هناك
    Kafam çok fazla sesle doluydu, çok fazla portakal ağacıyla ve yazamadığım hukuk notlarıyla ve sorumlusu olduğumu bildiğim toplu katliamlarla dolu. TED كان رأسي ممتلئاً بالضجيج، وبأشجار البرتقال، والمذكرات القانون لم أتمكن من كتابتها وقتل جماعي كنت أعرف أنني سأكون مسؤولة عنها.
    Vergon 6 bir zaman, "Karanlık Madde" olarak bilinen süper yoğun maddeyle doluydu. Open Subtitles ذات يوم كان "فيرغون 6" ممتلئاً بما يعرف بـ"المادة القاتمة".
    Tren ağzına kadar doluydu ve insanları rahatsız ediyordum. Open Subtitles القطار كان ممتلئاً وكنت ازعج الاخرين
    Cuma günü olduğunu hatırlıyorum kasa doluydu ve adam kaçtı. Open Subtitles وكما أذكر كان ذلك اليوم الجمعة فالدرج كان ممتلئاً و... هرب الرجل
    Her hafta sonu doluydu. Open Subtitles كان ممتلئاً كل نهاية أسبوع.
    Beyaz Saray Kennedy halkıyla doluydu o zaman. Open Subtitles كان البيت الأبيض ممتلئاً بمناصري (كندي) في ذلك الوقت
    Belki garaj doluydu. Open Subtitles ربما الكراج كان ممتلئاً
    - Yemek kasesi doluydu. Open Subtitles الطبق كان ممتلئاً
    Çok doluydu, ben de... Open Subtitles الموقف كان ممتلئاً لذا ..
    Bu ev hep doluydu... Open Subtitles هذا المنزل كان ممتلئاً...
    Ağzı doluydu çünkü! Open Subtitles بل كان ممتلئاً
    Jane'in kalbi artık doluydu. Open Subtitles كان قلب (جاين) ممتلئاً
    Çünkü biz de kapan bırakmıştık, sabaha dolmuş olmalıydı ama dün gece biri kapanı çekip içindekileri almış. Open Subtitles لأننا كان لدينا شرك كان من المفترض أن يكون ممتلئاً صباح اليوم ولكن سحبه شخص ما البارحة وأفرغه تماماً
    Dostum burası birkaç saate kadar dolmuş olacak. Open Subtitles سيكون هذا المكان ممتلئاً خلال ساعتين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus