eşyalarını yük arabalarına güvenli bir şekilde yerleştirmeye çalışıyorlardı. | TED | يحاول هؤلاء تخزين ممتلكاتها بشكل آمن في العربات. |
Onun hukuki bakımdan ehliyetsiz olduğu kararını çıkartacağız ve eşyalarını kendimiz satacağız. | Open Subtitles | سنعلن بأن الخَرف أصابها وسنبيع ممتلكاتها لأنفسنا |
Karınızla oğlunuzun gelişi, kızımın mutluluğuyla... güvenliğiyle, veya mülklerinin güvenliğiyle ilgili... beklentilerimin değişmesine neden olamaz. | Open Subtitles | لا أرى أي سبب يجعل من وصول زوجتك وابنك أمراً يغير من آمالي بسعادة ابنتي أو سلامتها أو سلامة ممتلكاتها |
Myanmar, mülkünün tekrar evine dönmesi için sabırsızlanıyor. | Open Subtitles | "مينامار" تشعر بسعادة غامرة لإستعادة ممتلكاتها |
Bütün mal varlığını İngiltere'ye göndermemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلب مني نقل جميع ممتلكاتها إلى إنجلترا |
Sharon işi bıraktı, mal varlığı tasfiye edildi. | Open Subtitles | لقد خسرتْ عملها، وهي الآن تصفي ممتلكاتها |
Sahip olduğu Eşyalarının gömülmesi sembolikti, bir ayindi. | Open Subtitles | ودفن ممتلكاتها كان رمزيا ، كان من الطقوس |
eşyalarını kontrol ettim. Cep telefonu kayıptı. | Open Subtitles | تحققت من ممتلكاتها الشخصية هاتفها الخلوي لم يكن موجوداً بين أغراضها |
Kaçan bir kadın, eşyalarını almak için geri döner mi hiç? | Open Subtitles | مرأة تهرب بعيداً و حتى لا تأتي لأخذ ممتلكاتها |
Sırf şüpheleniyorsun diye gidip onun eşyalarını karıştıramazsın. | Open Subtitles | لا تستطيع تفتيس ممتلكاتها لأنك تشعر بذلك |
- Evet, eşyalarını eski sevgilisinden almam gerekiyor ama hastanede olması bizim için sorun olmayacak | Open Subtitles | أأنت متأكد؟ يتوجب مساعدتها في اخذ ممتلكاتها من حبيبها السابق ولكنها لن تشكل مشكلة لنا في المستشفى مرة اخرى |
- Evet, eşyalarını eski sevgilisinden almam gerekiyor ama hastanede olması bizim için sorun olmayacak | Open Subtitles | أأنت متأكد؟ يتوجب مساعدتها في اخذ ممتلكاتها من حبيبها السابق ولكنها لن تشكل مشكلة لنا في المستشفى مرة اخرى |
Şartlar gereği ve tüm kıymetli eşyalarını çaldığınız için ayrı düşmek zorunda kaldığınız, birlikte bir dizi soygun yapıp komplolar kurduğunuz bir kadınla? | Open Subtitles | وشاركتك لسنوات في سلسلة من الاحتيالات والمؤامرات إلى أن أرغمتكما الظروف على الافتراق، ولأنك أيضاً هربت في منتصف الليل ومعك بعض ممتلكاتها القيمة؟ |
Yarın Gabriel'ın Ava'nın mülklerinin kontrolünü alıp almamasına karar verilecek. | Open Subtitles | هناك جلسة غدا لتقرير ما إذا كان "غابريال" سيُسيِّر ممتلكاتها. |
Bildiğimiz kadarı ile, hiç mirasçısı yok yani, bankalar mülklerinin üzerindeki yasağı kaldıracak ve Zerakem onları normal piyasa değerinde satın alabilecek. | Open Subtitles | على أقصى حد علمنا أنه ليس لديها وريث لذا ستحجز البنوك ممتلكاتها وستطع "زاريكام"أن تشتريهُم |
Eğer onun mülkünün varisi değilseniz... | Open Subtitles | او مالم انتِ تكوني الوصية على ممتلكاتها |
- Mal mülkünün varisi benim. | Open Subtitles | انا هي الوصية على ممتلكاتها |
Ona, istediği içkiyi hazırlarken avukatının, mal varlığını kocasından, tam olarak nasıl saklamayı planladığını merak ediyordu. | Open Subtitles | "وحين سكبت الشراب الذي طلبه،" "بدأت العميلة بالتسائل" "كيف يخطّط لإخفاء ممتلكاتها" |
Kontes bu belgeyi imzalayarak bütün varlığını Kont Gyorgy Thurzo'ya devretmiştir. | Open Subtitles | بتوقيع هذه الوثيقة فان الكونتيسة باثوري... تتنازل عن كل ممتلكاتها الى الكونت جورجي ثوروزو |
Kadının tüm mal varlığı Cole'a geçmiş ki o da bu sayede bu işe başlayıp servetine servet katmış. | Open Subtitles | لـ(كول ذهبت ممتلكاتها (جميع عمله لبدأ استخدمها والتي ثروته بناء و |
Kadının tüm mal varlığı Cole'a geçmiş ki o da bu sayede bu işe başlayıp servetine servet katmış. | Open Subtitles | جميع ممتلكاتها ذهبت لـ(كول) والتي استخدمها لبدأ عمله و بناء ثروته |
Martha Eşyalarının yerini sürekli değiştirirdi. | Open Subtitles | . لا أعرف . مارثا غيرت مكان ممتلكاتها . من جانب من هذا المنزل الى جانب آخر |
Eşyalarının röntgenini çektiğim için mi kız arkadaşım oldu? | Open Subtitles | تظنين من أنها صديقتي لأنني أقوم بالكشف على ممتلكاتها |