| Beni özel vaka yapan bu ızdırap bolluğu mudur doktor? | Open Subtitles | أهذا السببُ لكوني حديقةَ البؤسِ التي تجعلني حالةً مميّزةً للدراسةَ يا حضرةَ الطبيب؟ |
| Aslında, "Hayvanat Bahçesi işletsem" adlı kitabı okumayacağım. Onun yerine, çok özel bir mektubu okuyacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لن أقرأ "لو أدرتُ حديقة حيوان" الآن، بل سأقرأ رسالةً مميّزةً جدّاً. |
| Bu yüzden size özel bir armağan vermek istedim. | Open Subtitles | لذلك، أنا أردّت إعطائك هديّةً مميّزةً. |
| Miami'deki son günlerimizi özel kılmaya çalışıyorum ben de. | Open Subtitles | مرحبًا أحاول جعل أيّامنا الأخيرة في (ميامي) مميّزةً ليس إلّا |
| Onunla aranızda özel bir bağ var. | Open Subtitles | -تربطكَ بها صلة مميّزةً للغاية . |
| "Sevgili Jules, o kadar da özel değilsin." | Open Subtitles | -عزيزتي (جولز)، لست مميّزةً جدّاً . |