Şimdi, temel fikir şu, Twitter insanlara yaşadıkları anı istedikleri zaman paylaşma imkanı sunuyor, ister çok önemli olaylar olsun isterse çok sıradan olaylar. | TED | الفكرة الاساسية هي أن تويتر يسمح للأشخاص بمشاركة لحظات من حياتهم عندما يريدون، سواء مناسبات عادية أو مصيرية. |
- 32 gezegende 87 saat görev. Dört farklı olayda ön hatta çatışma. | Open Subtitles | 87ساعة بمهمات لـ32 كوكب قتال بالجبهة الأمامية بأربع مناسبات مختلفة |
sayısız durumda bana büyük bir şey üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | في مناسبات عديدة أخبرني أنه كان يعمل على مشروع كبير |
Çeşitli vesilelerle sevgilisinin babasıyla birbirlerine girmişler ki bu, ciddi endişeye yol açmaktadır. | Open Subtitles | لقد تشاجر مع والد صديقته في مناسبات عديدة وهذا شيء يدعو للقلق |
Ama Nancy birkaç fırsatta uygunsuz dil kullandı bence hala bir şansı var. | Open Subtitles | لكن نانسي استخدمت مصطلحات سيئة في عدة مناسبات أعتقد أن لدي فرصة جيدة 205 00: 06: |
Bazı durumlarda, çeşitli zamanlar, bu şekilde hissettim. | TED | لقد وقعت في هذا الوضع في مناسبات محددة، في أوقات مختلفة. |
Ve birkaç sefer neredeyse ben de ölüyordum. | TED | وفي بضعة مناسبات على الأقل، كادت الحرب أن تتسبب بمقتلي أيضاً. |
Gelecek hafta 3 etkinlik düzenleyecektim. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نقيم ثلاث مناسبات هنا في نهاية الاسبوع |
Hayır, böyle olaylar düşünmeni sağlıyor.. | Open Subtitles | لربما مناسبات مثل هذه تجعلك تفكر بهذا الشكل |
Hayatımda, kutlamaya değecek büyük, heyecan verici olaylar olmadı. | Open Subtitles | لم احصل على مناسبات كبيرة في حياتي تستحق ان يحتفل بها. |
Kendisinin yararlı olduğunu başka olaylar vesilesi ile de defalarca kanıtladı. | Open Subtitles | حادثاً قد ادعى الزوج أنه كذلك لقد أثثبت أنها مفيدة للغاية في عدة مناسبات |
Birkaç olayda onu kudurmuş serbest piyasa... kapitalisti bir sosyopat ve şimdi David'in önünde.. | Open Subtitles | لقد وصفته في عدة مناسبات بأنهرأسمالانتهازيوخسيس, |
Üç ayrı olayda kavga çıkardığı için dışarı atıldı. | Open Subtitles | في ثلاث مناسبات مختلفة، طُرِدَ بسبب الشجّار |
Bir çok olayda sana kötü şeyler söyledim. | Open Subtitles | لقد دعوتك بأسماء فى مناسبات عدة |
Böyle bir durumda, kendimizi tebrik etmemiz güzel bir şey. | Open Subtitles | من اللطيف ان نهنئ أنفسنا في مناسبات كهذه |
- İnkar etmiyorum, birkaç durumda peyote ayinine katılmışlığım var. Son derece ruhani bir deneyim. | Open Subtitles | أنا لا أنكر بأنني قد شاركت في طقوس البيوتي في عدة مناسبات تجربة روحانية تماماً |
Teknik olarak 3 farklı durumda öldüm ve Tanrı ile tanıştım. | Open Subtitles | لقد مت تقنيا في ثلاث مناسبات منفصلة والتقيت بالاله |
Birkaç vesilelerle var yapılan büyük iddialar | Open Subtitles | و أنت و في عدة مناسبات قمت بتصريحات رائعة |
Sadece yönetmenimizle, ev sahibimizle biraz konuştum ve ona çeşitli vesilelerle şarkı söylediğini duyduğunu hatırlattım. | Open Subtitles | لا شئ، فقط أنني تحدثت قليلاً مع المدير وذكرته بأنه سمعك تغني في مناسبات عديدة |
Aslında, birçok fırsatta bana içini dökmüştü... şey... | Open Subtitles | في الحقيقة، أعترف لي في عدة مناسبات |
Bu zenci, bazı durumlarda bu tuzağa düşüyor. | Open Subtitles | هذا الزنجي قد سقط في كثير من الأحيان فريسة لذلك في عدة مناسبات |
- Haydi. Hayır. Aslında birkaç sefer sağlık ekibi çağırmak zorunda bile kaldılar. | Open Subtitles | في الحقيقة, عند عِدة مناسبات وجب علي الاتصال بالطبيب |
Kültürel amaçlar ve sosyalleşme için bir eğlence/etkinlik alanı ve ayrıca eğitim ve araştırma tesisleri de olsun. | Open Subtitles | منطقة ترفيه/مناسبات لأغراض ثقافية وللتواصل الإجتماعي ومرافق للتعليم والبحوث. |