"مناسبًا" - Traduction Arabe en Turc

    • uygun
        
    • iyi bir
        
    • sırası
        
    • münasip değil
        
    • müsait değilim
        
    Senden bir şey istediğimde zamanın hiç uygun olmaması ne garip. Open Subtitles مرح ان لا يكون وقتًا مناسبًا أبدًا كلما احتجت منكى شئ
    Sebep teklifimin ona uygun olmamasıydı. TED بل، لأن ما قمت بعرضه عليه لم يكن مناسبًا لما أراد.
    CA: Bunu yapmak için havanın aynı anda tüm bu konumlarda uygun olması gerekiyordu, net bir görüntü elde edebilmeniz için. TED ك.أ: للقيام بهذا، كان لا بد للجو أن يكون مناسبًا في هذه الأماكن كلها في نفس الوقت، حتى تحصلوا على صورة واضحة.
    İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. Open Subtitles ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا
    Şimdi fare otopsisinin sırası değil kendinizi de bunu da alıp gidin. Open Subtitles ليس الوقت مناسبًا لتشريح فأر لذا خذاه واخرجا من هنا.
    İlk olarak Yeni Güney Galler mahkemesi uygun bir vekil atar. TED أولًا، يجب أن تعيّن المحكمة العليا في نيو ساوث ويلز إداريًا مناسبًا.
    Bu iş için uygun değildim, o yüzden yerime geçecek bir enayi lazımdı. Open Subtitles لست مناسبًا لذلك، وكنت بحاجة لمغفّل ما ليأخذ مكاني فحسب
    Ayrıca yeniden suç işlemesini önlemek için uygun gördüğünüz herhangi bir işlemi uygulamaya sokabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك أيضا عمل أي إجراء مناسبًا لك من أجل منعه من الرجوع إلى الإجرام
    Ama kocanın önünde uygun olur muydu bilemiyorum. Open Subtitles لكنّي لم أكن أعلم إذا كان هذا مناسبًا أمام زوجكِ السابق
    Haliyle geleceğinize yönelik planları görüşmek için çok uygun bir an. Open Subtitles ممّا يجعل الوقت مناسبًا للحديث عن خططكِ للمستقبل.
    Saat dokuza geliyor. Bu saatte kimsenin bizi araması uygun değil. Open Subtitles إنها حوالي التاسعة مساءً هذا ليس وقتًا مناسبًا
    Evet, yetkimizde, uygun gördüğümüz takdirde standart kuralları uygulamak vardır, ...eşsiz bir dizi gerçeklere dayanarak. Open Subtitles نعم، ولكننا نطبق اللوائح كما نراه مناسبًا وفقًا للحقائق المعطاة
    En sonunda kendime uygun birini buldum ve kendimden uzaklaştırdım. Open Subtitles تعرفين، أخيرًا وجدت شخصًا مناسبًا لي وقد أبعدتها عني
    Size hangi artığı uygun görürsem onu alıp müteşekkir olacaksınız. Open Subtitles ستأخذون الفتات الذي أرتأيه مناسبًا لكم، وستكونون ممتنين
    Seni bir numaralı halk düşmanı ilan etti sen de sohbet için uygun zaman olduğunu mu düşündün? Open Subtitles إنّها تصوّرك العدوّ الأوّل للمجتمع، فترى ذلك وقتًا مناسبًا لمحادثتها؟
    Burayı onunla bebeği için uygun ve güvenilir bir yer yapmak istiyoruz. Open Subtitles أريد أن أجعل هذا المكان مناسبًا وآمنًا لها وللطفلة.
    uygun bir çözüm bulduktan sonra sorunu size sunmayı yerinde buldum. Open Subtitles نويت أن أنبئك بالمشكلة حالما أجد حلًّا مناسبًا.
    Millet, bu bunun için hiç de iyi bir zaman değil. Open Subtitles يارفاق هذا ليس وقتًا مناسبًا للقيام بهذا، فكما سمع الكثير منكم
    Neden bu probleme biyolojik bir çözüm sunmak için iyi bir zaman? TED لماذا يعتبر الآن وقتًا مناسبًا لإيجاد حل بيولوجي لهذه المشكلة؟
    Bak, bu gerçekten iyi bir zaman değil. Bu yüzden aradığınız için teşekkür ederim. Open Subtitles أتعلم ، هذا ليس وقتَا مناسبًا ، أشكرك على اتصالك
    Eğer beni öpmeyi düşünüyorsan şu an tam sırası olabilir. Open Subtitles حسنًا، إن كنت ستقبلني فالآن وقتًا مناسبًا
    Doğru değil, uygun değil, adil değil, münasip değil. Open Subtitles هذا ليس صحيحًا ، ليس مناسبًا ليس عدلًا ، و ليس ملائمًا
    Sonra arasana, şu anda müsait değilim. Open Subtitles عليك أن تتصل بي لأن هذا ليس وقتًا مناسبًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus