Çok ağır bir şekilde konuşacağım çünkü şu an Kafan muhtemelen çok iyi. | Open Subtitles | سأتكلم ببطئ شديد، لأنك بلا شك منتشي الآن |
Eğer bu gece benimle yatma ihtimalin olduğunu düşünüyorsan senin de en az baban kadar Kafan iyi demektir. | Open Subtitles | أوه ، إذا فكرت أنه هنالك أية فرصة لإقامة علاقة معي الليلة فأنت منتشي أكثر من أبوك |
Kafan her zaman güzel. Seni orduya aldırsaydım fiziksel testleri geçemeden tükenirdin. | Open Subtitles | أنت دائما منتشي , لقد حصلت لك على وظيفة في الجيش |
Olur da ölürsem yatağımda, kafam güzelken ve yüzümde bir gülümsemeyle öleceğim. | Open Subtitles | أذا مت، سوف أفعل ذلك و أنا منتشي و أبتسم في فراشي |
Nasıl bir ruh hali içindeysen kafayı bulsan da, temiz olsan da bir yetişkin gibi çalışsan da ya da öfke nöbeti geçirsen de. | Open Subtitles | ما كان نوع مزاجك سواء كنت منتشي بالمخدرات أم لا سواء أنك ستعمل كمراهق |
Gencecik bir çocuğa çarpıp ölümüne sebep olan ve örtbas etmeye çalışan sarhoş bir polisle ilgili. | Open Subtitles | إنها عن شرطي منتشي صدم شاب لطيف بسيارته وقتله وحاول إخفاء الأمر |
Sanki kafası güzel, cinnet getiriyormuş gibiydi, anladın mı? | Open Subtitles | وكما لو أنه منتشي, كما لو أنه جُنَ بدنياً |
Bak gözlerin nasıl şişmiş. Biraz uçmuşsun sanki? | Open Subtitles | انظر إلى جحوظ عينيك , هل أنت منتشي ؟ |
Dostum, aklın gelip gidiyor herhalde, sanırım gerçekten Kafan çok güzel. | Open Subtitles | سأتدخل مجددًا يا رفيقي لأنني اظن انك منتشي للغاية |
- Kafan çıkaramayacak kadar iyiydi. | Open Subtitles | كنتَ منتشي جداً لدرجة عدم قدرتك على إخراج قضيبك |
Otel koridorunda, Kafan harcanmış bir şekilde... yerde oturuyorsun. | Open Subtitles | أنت على الارض في ردهة بالفندق منتشي |
Kafan iyi değil mi yani şimdi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك لست منتشي الآن؟ |
Kafan mı iyi lan senin? | Open Subtitles | انا انتقل هنا اسرع هل انت منتشي حاليا؟ |
- Esrar çekmişsin. - Evet, Kafan iyi! Ya Kafan iyi, ya da çöpçatanlık sayfamda yazdıklarım doğru. | Open Subtitles | هل انت منتشي انا في الجنة يا أصدقائي |
Kafan güzelken çizgi filmler daha güzel. | Open Subtitles | الرسوم المتحركة أفضل عندما تكون منتشي. |
Ertesi sabah ise, hala narkozdan kafam iyiyken, 10 milyon dolarlık iş bağladım. | Open Subtitles | وأنهيت صفقة بـ 10 مليون دولار بينما كنت منتشي بسبب المسكّنات |
Tamam, muhtemelen doğru cevap değildi ama şu anda kafam iyi. | Open Subtitles | حسناً، على الأرجح أنّ تلك لم تكن الإجابة الصحيحة، لكنني منتشي جدّاً الآن. |
# Ağrı kesici alır, kafayı bulur. # | Open Subtitles | # بالأضافة ، أنه منتشي للغاية من مجموعة من الحبوب # |
Vertigo'yla kafayı bulmuş rehine alan bir kaçık var ve sen çay yapıyorsun. | Open Subtitles | "ثمّة مخبول منتشي بـ "دوار ! يأسر رهائن وأنت تُعدّ الشاي ؟ |
sarhoş, kafası uçmuş, ayık, hiçbir şekilde umrumda değil. | Open Subtitles | سواء كنت منتشي او لا ، لا اهتم |
Sonunda geldi. kafası bin beş yüzdü. | Open Subtitles | اخيرا جاء, منتشي كالطائرة الورق و خالي الوفاض |
Tanrı'm sen uçmuşsun. | Open Subtitles | يا إلهي ، انت منتشي |
Billy yeniden geldi ve Uyuşturucu etkisindeydi tasarlanan bir Londra gezisi için tartıştık. | Open Subtitles | بمجرد عودة بيلي للمنزل كان منتشي وتجادلنا حول رحلتنا الى لندن |
Adam uçurtma gibi uçmuş resmen! | Open Subtitles | إنه منتشي كطائرةٍ ورقيةٍ لعينة. |
Ahbap, gerçekten uçtum mu yoksa hakikaten bu işe yarıyor mu? | Open Subtitles | يا رجل .. هل أنا منتشي أم أن هذا يحدث فعلاً؟ |
Bir tepeydi. Ve düşüp yuvarlanmanın tek sebebi o kadar uçmuştun ki bayıIdın ve kafanı mezar taşına vurdun. | Open Subtitles | لقد كان تلاً والسبب الوحيد لسقوطك من التل لأنك كنتُ منتشي للغاية، |
önümüzdeki günlerde,ya fevkalade ağrılar için de olacağım ya da benim için hiçbir anlamı olmayan ilaçların etkisinde olacağım. | Open Subtitles | في الأيام القادمة أنا سأكون إما في الألم الغير محتمل أو سأكون منتشي جداً بالمخدرات التي من المفضل أن أكون ميت |