İşte gitti! Gördün mü, bende birkaç dakika önce Şerifi aramıştım. | Open Subtitles | انظرى ، لقد دعوت مدير الشرطه بنفسى منذ دقيقتان |
Tuhaftı, çünkü iki dakika önce dedem yaşıyordu, yüzünde renk, gözlerinde parıltı vardı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر كأنه منذ دقيقتان من قبل لقد كان وجهه ملون و النور في عيناه |
Abby, bu e-posta iki dakika önce gelmiş. | Open Subtitles | لقد وصلتني هذه الرسالة الإكترونية منذ دقيقتان يا آبي |
İki dakika önce, IA61 HRKM'ye girerken radarda görüldü. | Open Subtitles | لدينا رؤية للطائرة على رادار، دخلت على مركز الرقابة الجوية منذ دقيقتان |
Sadece şaka yapıyordum. Ben de birkaç dakika önce geldim. | Open Subtitles | انا فقط امزح انا هنا منذ دقيقتان |
Bir kaç dakika önce gürültü ve patırtı sustu. | Open Subtitles | التحطيم والصراخ توقفا منذ دقيقتان |
"Siyah, kurşun geçirmez bir araç iki dakika önce giriş yaptı." | Open Subtitles | *سيارة سوداء مضادة للرصاص* *تحركت منذ دقيقتان مضت* |
Sahte eserin parası iki dakika önce aktarıldı. | Open Subtitles | مال الصفقة قد انتقل منذ دقيقتان |
İki dakika önce de kaçmış olabilir iki saat önce de. | Open Subtitles | قد تكون هربت منذ دقيقتان أو ساعتان |
Haydi Peg, iki dakika önce çıkmış olmalıydık. | Open Subtitles | هيا يا (بيج)، كان يجب أن نغادر منذ دقيقتان |
2 dakika önce de söylemiştin. | Open Subtitles | قلت هذا منذ دقيقتان |
İki dakikanız, iki dakika önce sona erdi. | Open Subtitles | الآن دقائقك إنتهت منذ دقيقتان |
Evet, bir daha kontrol et... sadece daha, iki dakika oldu. | Open Subtitles | تأكدي مجددا كان هنا منذ دقيقتان |