Bir süre önce, bir grup insan gezegeni uzaydan saldırılıp yok edildi, Wraith'ler tarafından değil, başka birileri tarafından. | Open Subtitles | منذ وقت مضى عدد من العوالم البشرية هوجمت وحُطّمت من الفضاء ليس بواسطة الأشباح ، ولكن بواسطة شخص آخر |
Fakat Bir süre önce fark ettim ki, sevgi artık karşılıklı değilmiş. | Open Subtitles | ولكنى ادركت منذ وقت مضى ان تأثيرى لم يكن متبادل بعد الآن |
Bir süre önce müfettişinize rastladım. Sırlarımızı paylaştık. | Open Subtitles | منذ وقت مضى ، ذهبت إلى المسّاح الخاص بك وتبادلنا الأسرار |
Uzun zaman önce bana evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan söz etmiyor muydun? | Open Subtitles | إنتى فقط مجرد إمرأة تُريد التحدث معى بشأن الزواج , و وجود الأطفال أليس هذا الحديث منذ وقت مضى ؟ |
Belli bir zaman önce bir ilim adamı olarak, kendimi ilmin esrarengizliğine aşırı bir merak sonucu kaptırdım. | Open Subtitles | حَدثَ منذ وقت مضى... ... أنْيَكُونَaعالم , أنا فقط حَدثتُ أنْ عَثرتُ عليه... ... إحدىالألغازِالفضوليةِ مِنْ العِلْمِ. |
Bir süre önce Çekoslavakya'ya gidip orada kiliselerle ilişki kurmuştum. | Open Subtitles | لقد زرت تشيكوسلوفاكيا منذ وقت مضى , وقمت بعمل بعض الصلات مع بعض الكنائس هناك |
Bu sözü edilen hesap Bir süre önce kapatıldı ama işlemler hala orada. | Open Subtitles | الآن ، هذا الحساب الخاص تم إغلاقه منذ وقت مضى لكن التحويلات لازالت مسجلةً هناك |
Bu dirseğin Bir süre önce kırıldığını da söyle. | Open Subtitles | وأخبره أن هذا المرفق كان مكسورًا منذ وقت مضى. |
Bir süre önce adamın biri bana bir kez evlenme teklif etmişti ama bağlanmak için çok kararsızdım. | Open Subtitles | رجل طلب الزواج مني مرة منذ وقت مضى لكني كنتُ هائجة جداً لكي يمكننه ترويضي |
Bunu Bir süre önce çocuklar için sipariş etmiştim. "Müziğin matematiksel olduğu bilimsel düşüncesine" iyi bir örnek. | Open Subtitles | طلبت هذا منذ وقت مضى للأطفال ... و إنه مثال رائع |
Dr Jackson benzeri bir alternatif gerçeklik olayını yaşadı, Bir süre önce, P3X-233'e yapılan bir görev gezisi sırasında. | Open Subtitles | دّكتور جاكسون واجه حقيقة بديلة مماثلة منذ وقت مضى في مهمة إلى بي 3 إكس -233 |
Bir süre önce, Rachel Armstrong'un üzerindeki gerçek, insani baskıyı hissettim. | Open Subtitles | منذ وقت مضى بَدأتُ بالشعور بالضغطِ الإنسانيِ الشخصي على (ريتشل أرمسترونج) |
Bir süre önce bana bir kitap vermiştin. | Open Subtitles | منذ وقت مضى انت اعطيتني كتاباً |
Bir süre önce Sliver, Penxonville'deki evinizden alındıktan hemen sonra bu Monks denen adamı ilk defa gördüm. | Open Subtitles | منذ وقت مضى, عندما أخذنا (أوليفر)من منزلك فى" بينتونيفل". شاهدتهذاالرجلالذييُدعى(مونكز)لأولمره.. |
Bir süre önce öldü. | Open Subtitles | لقد مات منذ وقت مضى |
Senin baban Bir süre önce öldü. | Open Subtitles | والدك مات منذ وقت مضى |
- Ken Strout. Uzun zaman önce senin malzemecindim. | Open Subtitles | كين ستروت ٌ ، لقد كنت الولد المكلف بمضربك منذ وقت مضى |
Uzun zaman önce bazı harcanabilir tipte adamları bir demir ve zincirle belirli bir göle götürüp belirli sorunları yok ettiklerini söylediklerini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر منذ وقت مضى أشخاص ليسوا ذي أهمية أخبروني عن بحيرة محددة يقصدونها |
Uzun zaman önce kayboldu. | Open Subtitles | لا أحد يعرف لقد اختفت منذ وقت مضى |
Belli bir zaman önce bir ilim adamı olarak, kendimi ilmin esrarengizliğine aşırı bir merak sonucu kaptırdım. | Open Subtitles | حَدثَ منذ وقت مضى... ... أنْيَكُونَaعالم , أنا فقط حَدثتُ أنْ عَثرتُ عليه... ... إحدىالألغازِالفضوليةِ مِنْ العِلْمِ. |