Senin neden o olmadığını biliyorum, fakat bana söyler misin böylece olaya senin açından da bakabilirim. | Open Subtitles | أعرف أنك لست مناسباً لكن اخبرني أنت بالسبب حتى أرى الأمر من منظورك الشخصي |
Neden olmadığını biliyorum, ama bir de... senin açından görmemi sağla. | Open Subtitles | أعرف أنك لست مناسباً لكن اخبرني أنت بالسبب حتى أرى الأمر من منظورك الشخصي |
Sadece ikiniz arasında olanları senin bakış açından da dinlemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط السماع من منظورك عمّ حدث بينكما |
Onun gözünden pek çok hikayem var. Ama sizin gözünüzden yok. | Open Subtitles | لدي قصص كثيرة من منظوره ولا قصة واحدة من منظورك أنتِ |
Olan biteni senin gözünden görmeye çalışmadım bile. | Open Subtitles | لم أكن حتى احاول ان ارى الامور من منظورك |
Sanırım sizin açınızdan baktığımda iki adamın da ceza almayacak olması üzücü olacak. | Open Subtitles | أفترض ، من منظورك ، أنّه من المؤسف أن لا يخدم الرجل في أي وقت حقيقي |
Sanırım sizin açınızdan baktığımda iki adamın da ceza almayacak olması üzücü olacak. | Open Subtitles | أفترض ، من منظورك ، أنّه من المؤسف أن لا يخدم الرجل في أي وقت حقيقي |
Benim olayları senin bakış açından görmeye çalıştığım gibi, senin de benim açımdan görmeye çalışman şu raddede oldukça önemli. | Open Subtitles | وأظن من المهم أن تشاهدي الأمور من وجهة نظري كما سأحاول بالضبط رؤيتها من منظورك. |
Sorunun her şeyi kendi açından bakman. | Open Subtitles | مشكلتك أنك ترى الأشياء من منظورك |
Sabre'da, bakış açından faydalanabiliriz. | Open Subtitles | لذا نحن في (سايبر) يمكننا حقاً الاستفادة من منظورك |
Olaylara senin bakış açından bakmaya çalışıyorum Barry. | Open Subtitles | إنني أحاول رؤية الأمور من منظورك, (باري) |
Bak, senin gözünden şu an durumun pek de iyi görünmediğini farkındayım. | Open Subtitles | أنظر, أعلم أن الأمر من منظورك ربما لا يبدو مبشراً |