| Bu biyolümünesans değil, salgı bezlerinden yansıyan ışık sadece | TED | هذا ليس ضوءا متلأليء، هذا ضوء منعكس عن الغدد التناسلية. |
| Dolaylı zorunluluk hissedilmez eğer aynada yansıyan yüzü sevmiyorsanız ya da selden aşağı inen bir tekne değilseniz. | Open Subtitles | الضرورة لذا لَمْ تستشعر لو هو لَيسَ مثل وجه منعكس في مرآة، أَو مركب يَنحدرُ اسفل السيل. |
| Ama bahse girerim gülüşünü tarif edebilirim. Dünyadaki en parlak prizmadan yansıyan renkleri barındırıyor olmalı. | Open Subtitles | لأنه من الواضح عنده كل لون حيث أنه منعكس من ألمع منشور في العالم. |
| - Öğürme refleksi hiç mi yok? | Open Subtitles | لا يوجد أي منعكس بلعومي بتاتاً؟ |
| Anormal derin tendon refleksi. | Open Subtitles | منعكس غير طبيعي للوتر العميق |
| Kornea refleksi yok. | Open Subtitles | و لا يوجد منعكس للقرنية |
| Artık gözlerinden yansıyan yüzümü göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرى وجهي منعكس بعينيك |
| Bu kardan yansıyan bir ışık oyunu olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه كان ضوء منعكس على الثلج |
| Öğürme refleksi yok. | Open Subtitles | و لا يوجد منعكس بلعومي |
| Siktiğimin refleksi mi? | Open Subtitles | منعكس لعين؟ -ديغ) )! |