"منفصلتان" - Traduction Arabe en Turc

    • ayrı
        
    Bu ikisi tamamen ayrı teşebbüslerdir ancak bir taraftaki ilerleme diğer tarafa da akseder. TED تلكما مؤسستان منفصلتان تماما، و لكن التقدم في كل مجال ينعكس صداه على الآخر
    Buradaki makine iki ayrı iki pervaneli uçan makine. TED هذه الآلة هنا هي في الحقيقة آلتان طائرتان منفصلتان كل منهما بمروحتين.
    İki ayrı birlik vardı. Open Subtitles كان هجوما حسن التخطيط كانت هناك قوتان منفصلتان
    Ama elimizde iki ayrı diş izi var. Open Subtitles ولكن لدينا مجموعتان منفصلتان من علامات الأسنان
    iki ayrı madde olursa iyi olur. Open Subtitles من الأفضل أن يكونا فقرتان منفصلتان في قائمتك
    Birinin özel ve meslek hayatını ayrı tutmak istemesini anlarım. Open Subtitles عنيت, انى يمكنى تفهم شخص يريد ان يبقى على حياته الشخصية والمهنية منفصلتان
    Daha önce tamamen ayrı oldukları düşünülen iki büyük gücün bir araya gelişiydi. Open Subtitles إنه الالتقاء بين قوتين عظيمتين عرفا فيما سبق أنهما منفصلتان تماماً
    Mermi kümesi aslında pembeyle gösterilen sıradan madde ve mavi ile gösterilen karanlık maddeyi içeren, iki ayrı galaksi kümesidir. Open Subtitles اصطدام كتلة الرصاص هو كتلتان منفصلتان من المجرات تحوي كلاهما المادة المظلمة والتي تظهر بالأزرق
    Tamam, evet, ayrı odalarda, onlarla konuşma fırsatım olana kadar. Open Subtitles حسنا, نعم, غرفتان منفصلتان حتى يتسنى لي أن أتحدث مع كل منهما
    Sakin olun, sosyal hayatımla suç yaşamım tamamen iki ayrı şey. Open Subtitles إهدؤا حياتي الإجتماعية وحياتي الإجرامية منفصلتان كلياً
    Avrupa ve Asya'nın ayrı kıtalar olduğu fikri biraz mantıksızdır. Open Subtitles هذه الفكرة القائلة أن أوروبا و آسيا منفصلتان لهي سخيفة حقا
    Dün bana ait olmayan kredi kartlarının ödenmemiş faturaları sebebiyle iki ayrı dava açıldığını söylediler. Open Subtitles يوم أمس وصلتني قضيتان منفصلتان كلها تقول بأن لدي فاتورتين غير مدفوعة على بطاقة لا أملكها
    James, telefonunun ve kamerasının ayrı cihazlar olduğu bir dünya istiyor. Open Subtitles يأتي جيمس من العالم الذي يريد فيه هاتفه وكاميرته منفصلتان
    İki saç. ayrı ve birbirinden farklı. Open Subtitles شعرتان منفصلتان و يمكن تمييزهما
    Belki iki ayrı kültür olarak var oluyorlardır. Open Subtitles لربّما وجدوا كثقافتان منفصلتان.
    ayrı arabalar, ayrı hücreler. Open Subtitles سيّارتان منفصلتان وزنزانتان منفصلتان.
    Deeks ve ben iş ve özel hayatımızı çok ayrı tutuyoruz. O konuda bir kuralım var. Open Subtitles انا وديكس نبقي على حياتنا العمليه والشخصيه منفصلتان تماما لدي قاعده بخصوص ذلك- حقا؟
    Onları ayrı satamam. Ne verirsiniz? Open Subtitles لن تباعا منفصلتان من عرض علي
    - Ne olmuş ki? - İki ayrı oda tutacağız. Open Subtitles - نحن سَنَأْخذُ غرفتان منفصلتان.
    bizim evren anlayışımız iki ayrı teori üzerine kuruludur. Open Subtitles مبنى على نظريتان منفصلتان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus