Ben sizden çevrenizdeki insanlara bilinçli ve maksatlı olarak bakmanızı istiyorum. | TED | أطلب منكم أن تنظروا إلى الناس المحيطين بكم، بشكل مقصود وهادف. |
sizden bir keçi taşımanızı istemeyeceğim, biliyorum ki hiç deveniz de yoktur. | TED | ولن اطلب منكم أن تحملوا ماعزاً لإانا اعرف أنكم لا تملكون جمالأ. |
sizden yaşamın dünya üzerinde nasıl düzenlendiğini hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريد منكم أن تعاودوا تخيلكم لكيفية تنظيم الحياة على الأرض. |
Karşılığında sizden, görüşmelere dürüst bir şekilde devam etmenizi istiyor. | Open Subtitles | ولكن في المقابل يطلب منكم أن تكملوا المفاوضات بشفافية تامة |
Sizlerden, bu çift için hep birlikte dünya dolusu mutluluk istiyorum. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تنضمول إلي لنتمنى لهم كل السعادة في العالم |
Ve Sizlerden birine ... kurabiyeyi oynaması için ihtiyacım var. | Open Subtitles | . . و نحتاج أحد منكم أن يقوم بدور الجرة |
Her biriniz ödevinizi yapmalısınız. | TED | يتعيّن على كل واحد منكم أن يؤدّي واجبه. |
sizden bu öğlen 'mevsimler' üzerine birer kompozisyon yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | هذا اليوم، أريد منكم أن تكتبوا مقالا عن الفصول الأربعة |
sizden çok basit ama önemli bir gerçeği düşünmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أود منكم أن تفكروا بشأن حقيقة بسيطة لكنها أساسية جداً |
Bu süreç çift yönlü olduğu için sizden, kalbinizi açmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | أطلب منكم أن تفتحوا قلوبكم كما لو كان شارعاً ذا مسارين |
Sonra sizden düşünmenizi değiştirip konuşan diğer kişi için nasıl hissettiğini hayal etmenizi istiyorum. | TED | ثم أطلب منكم أن تبدلوا عقولكم وتتخيلوا شعور المتحدث الآخر. |
Ama şunu hayal etmenizi istiyorum, burada, bu sahnede yedi milyon insan daha var, benim arkama yığılmış yedi milyon insan. | TED | ولكن بدلًا من ذلك، أود منكم أن تتخيلوا أنكم تنظرون إلى سبعة ملايين شخص مكتظين هنا بجانبي اليوم. |
Bugün sizden sohbet etmenizi istiyoruz. | TED | إذن اليوم نحن نطلب منكم أن تجروا محادثة. |
sizden bunu üç yaşındaki bir çocuğun elinde hayal etmenizi istiyorum ve toplum olarak, endişeleniyoruz. | TED | ولكن الآن أريد منكم أن تتخيلوه في أيدي طفل يبلغ من العمر ثلاث سنوات، كمجتمع، ينتابنا القلق. |
Adil ve eşit uluslar yasasına göre, katil Holman'ı, halkın adaletine teslim etmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | تحت قانون العدالة و المساواة للأمم نحن نطلب منكم أن تسلموا القاتل هولمان إلى عدالة الشعب |
Şimdi Sizlerden kalbinizin sesini dinleyip hayatta neyin önemli olduğunu fark etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أخيرًا أريد منكم أن تنظروا في قلوبكم 0 لتدركوا ماهية الحياة لتجدوا الحب في قلوبكم حتي نساعد أخوتنا 0 |
Burada oturmuş Sizlerden, karımın kanserden ölmesine izin vermenizi istemek bana garip geliyor. | Open Subtitles | بجلوسى هنا أشعر بالارتباك بطلبى منكم أن تدعو زوجتى تموت بالسرطان |
Ülkemin başbakanı olarak daha fazla değişiklik yapmak istiyorum ama her biriniz değişimi sağlayabilir - eğer isterseniz. | TED | أنا أريد أن أصنع المزيد من التغيير كرئيس وزراء بلادي، و لكن يمكن لأي واحد منكم أن يصنع تغييراً إن أردتم ذلك. |