| Pek çoğumuz çok duygusal, çok hasta ya da fiziksel olarak çok yorgun olana kadar bekleriz, sonra da çok geç kalırız. | TED | بالنسبة إلى معظمنا، ننتظرُ حتى نصبح عاطفيين جدًا، مرضى للغاية، أو منهكين جسديًا، وعندها يكون قد فات الأوان. |
| İçeri girdiklerinde yorgun, bitkin ve susamış haldeydiler ama kıyafetlerini çıkarttıklarında başarılarının farkındaydılar. | Open Subtitles | عندما دخلوا كانوا متعبين و منهكين وعطشين لكنهم كانوا يخرجون من بذلاتهم وهم يشعرون بالإنجاز |
| Ve geri geldiler ve hala sağ olanlar tamamen yorgun ve neredeyse ölü gibiydiler. | Open Subtitles | عادوا مرة أخرى، وكانوا بالطبع منهكين جداً من عاش منهم بدا تقريباً ميتاً |
| Yorgunluktan bitmişlerdi. Çukurda öldürüldüler. | Open Subtitles | كانوا منهكين ولكن الالمان قتلوهم بالحفرة |
| Sonra eve döndük. Yorgunluktan ölüyorduk. | Open Subtitles | وبعدها دعينا ليلاً اليه جميعنا كنا منهكين للغاية |
| Günler süren sert direnişten sonra herkes yorgun düşmüştü. | Open Subtitles | بعد عدة أيام من المقاومة الشّرسة أصبح الناس منهكين جدا |
| Anlaşıldı mı, ani bir hareket yok. Sadece yorgun görünün. | Open Subtitles | تذكروا لا حركات كبيره فقط ابدوا منهكين |
| Çok yorgun olduklarında yapılacak en iyi şeydir. | Open Subtitles | هذا أفضل شيء عندما يكونون منهكين |
| Hiç kimsenin yaralanmadığını söyleyebiliriz ama hepsi çok yorgun gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو سالمين، لكن منهكين |
| Hadi içeri girelim. Çocuklar çok yorgun görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الأولاد منهكين |
| İkinizde yorgun görünüyorsunuz. | Open Subtitles | كلاكما تبدوان منهكين. |
| Eve döndüğümüzde, biz Yorgunluktan bitap düşerdik o ise çok dinç görünürdü. | Open Subtitles | ...كنا نعود إلى المنزل منهكين بينما يكون هو نشيطاً و حيوياً |
| Yorgunluktan ölmüş haldeyiz. Geri dönüş yolundayız. | Open Subtitles | نحن الآن منهكين لأننا عائدين من رحلة |