"منه أن" - Traduction Arabe en Turc

    • ondan
        
    • etmesini
        
    • vermesini
        
    • yapmasını
        
    • edip
        
    • istediğimi
        
    Evin içinde her şeyin yolunda olduğunu ondan duymak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أسمع منه أن كل شيء بخير داخل المنزل
    Tracy okulu bıraktı çünkü Bay Campbell ondan bir kurbağayı parçalamasını istemişti. Open Subtitles تريسي طُرد من المدرسه لأن السيد كامبل أراد منه أن يشّرح ضفدع
    ondan benim için ikinci sandalyeye oturmasını istedim, o yapamadı. Open Subtitles لقد طلبت منه أن يساعدني في المرافعة، لكنه لم يستطع.
    Yin, ondan bana yardım etmesini istedi. Niye hala yaşıyorum sanıyorsun. Open Subtitles ين.طلبت منه أن يساعدني لهذا السبب ما زلت على قيد الحياة
    Sana başka bir doktor tavsiye etmesini isteyebiliriz. Open Subtitles يمكننا حتى أطلب منه أن يوصي طبيب آخر لك.
    Ama aynı zamanda bana ihtiyacım olan duyguları vermesini istiyorum. Open Subtitles ولكن أنا أيضاً أطلب منه أن يعطيني المشاعر التي أحتاجها
    Aralarında topladıkları parayla şoförden akla hayale gelmeyecek bir şey yapmasını istemişler. Open Subtitles صه وبالمال الذي جمعوه معاً طلبوا منه أن يفعل شي لا يُتصور
    Beni eve bırakmasını kabul edip yanlış düşünmesine sebep olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أودّ منه أن يضطرّ أن يأخذني للمنزل وأعطيه الفكرة الخاطئة.
    Ve artık seni beladan uzak tutmasını istediğimi, söyle. Open Subtitles وأني أتوقع منه أن يبقيك بعيداً عن المشاكل من الآن وصاعداً.
    Birkaç yıl önce toplantılardan birinde ondan bize bir iyilik yapması istendi. Open Subtitles قبل بضعة سنوات في إحدى الإجتماعات طُلِبَ منه أن يقدم خدمة لنا
    Ona iştahın olmadığını söyle, midenin ağrıdığını... ve ondan ağrıyı durdurmasını iste. Open Subtitles أخبرهُ أنَّهُ ليسَ عندكَ شهية ومعدتكَ تؤلمك وأطلب منه أن يوقف الألم
    Ama ne Tanrı ne de kilise, ondan dümencinin elinden dümeni almasını istemez. Open Subtitles إلا إنه لا الرب ولا الكنيسة يطلبان منه أن يتوليا الِمقوَد بدلا ممن يدير الدفة
    Max, ondan olmadığı gibi davranmasını isteyemem. Open Subtitles ماكس، لا يمكنني أن أطلب منه أن يكون أقل مما هو عليه.
    Birgün konuk bir danışman, ondan birşeyler çizmesini istedi. Open Subtitles يوم واحد، مستشار الزائر وطلب منه أن يوجه شيئا.
    Tanrıya şükür arabayı park etmesini istememişim. Open Subtitles حسناً ، الحمد لله لم أطلب منه أن يركن لي السيارة
    Taklit etmesini istedim ve bence inleme gibiydi. Open Subtitles لكنى طلبت منه أن يقلده و بدا لى مثل الهدير
    Anlamadım. ondan sadece yakamı tamir etmesini isteyecektim. Open Subtitles لا أفهم، لقد كنت سأطلب منه أن يصلح لي ياقتي
    O anda neye ihtiyacım varsa bana vermesini istiyorum. Open Subtitles ..أنا أطلب منه أن يمنحني ما أحتاجه في اللحظة
    Her şeyden önce bana berrak bir entelektüel bakış açısı vermesini istiyorum. Open Subtitles قبل كل شيء طلبت منه أن يمنحني نظرة فكرية عامّة واضحة
    Mekkeliler Ebu Talib'e gidip Muhammed'i kendilerine vermesini istediler. Open Subtitles لذا فقد ذهب بعض المكيين إالى أبى طالب ليطلبوا منه أن يسلمهم محمدا
    Bunda bi sorun yok, 12lik kablonun yapması gereken şeyi yapmasını istemediğiniz sürece tabi, ve sonuçta olan da bu. TED لا مشكلة فى ذلك، إلا إذا طلبت منه أن يفعل ما المفترض ان يفعله عداد قياس 12 سلك، وهذا ما حدث.
    Ona uzaklaşmasını söyledim, ama o küfür edip reddetti. Open Subtitles طلبت منه أن يتحرك، ولكنه استخدم ألفاظاً بذيئة ورفض المغادرة.
    Sadece onu yatağımda istediğimi düşünen bir adam. Open Subtitles مجرّد رجل يعتقد أنكِ تريدين منه أن يعود إلى سريري.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus