"مني ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu yapmamı
• benden bunu
• Bunu benden
• öyle yapmamı

Adamın boğazına gün ışığında bıçak sapladım ve insanlar benden Bunu yapmamı istedi.
لقد وضعت سكين في رقبته في وضح النهار والناس ارادوا مني ذلك.

Benden Bunu yapmamı bekleme.
كان الأمر الأسهل لأفعله؟ لا يمكنكِ أن تطلبي مني ذلك

Şanslı herif. Sanırım benden bunu isteminin iyi bir nedeni olmalı.
رجل محظوظ أفترض بأنّك لديك سبب جيد كي تطلبي مني ذلك

Aslına bakarsan Bunu benden istemiş olman bile bir rezalet!
بالحقيقة إنه فضيع منك لمجرد طلب مني ذلك. حسناً.

Üzgünüm ama Bunu benden isteyen sendin.
أنا آسفة، لكنك طلبت مني ذلك لكن ليس ككرة القدم

İzlediğim şeyleri görmezden gelemem. Zira öyle yapmamı istiyorsun.
لا يمكنني إغفال ما رأيته تواً لأنك تريد مني ذلك

Sana bu mektubu yazıyorum çünkü Bunu yapmamı benden oğlun Josué istedi.
أنا اكتب لك فقط لأن إبنك [جيسوا] طلب مني ذلك

Bunu yapmamı istemediğine emin misin?
هل أنت واثقة أنك لا تريدين مني ذلك ؟

- Ayrıca bir anlamda Bunu yapmamı bana sen söyledin. - Ben mi söyledim?
بالإضافة إلى أنك طلبت مني ذلك - أنا طلبت منك؟

Eğer, oğlum Bunu yapmamı istiyorsa, o zaman denemeliyim diye düşündüm.
بما أن بنيّ طلب مني ذلك فعليّ المحاولة

Ama Bunu yapmamı emrediyorsanız...
لكن إذا طلبتِ مني ذلك

İnsanlar benden bunu bekliyor. Onları hayal kırıklığına uğratmamalıyım.
الناس تتوقع مني ذلك يجب أن لا أخيب آمالهم

Sağlıklı olmak prensiplerime aykırıdır ama benden bunu isteme.
التمتع بالصحة يخالف مبادئي، لكن لا تطلبي مني ذلك.

Geçen hafta Bunu benden istemiştin.
سيّدي، أنت طلبت مني ذلك مسبقاً الأسبوع الماضي.

Harvey davayı bırakmamın sebebi Bunu benden istemiş olman. Karşılığında bana bir şey vermene gerek yok.
تنازلت عن القضية لأنك طلبت مني ذلك ولا حاجة لتعطيني أي شيء في المقابل

Ryan cüce travestilere düşkün olabilir ama Bunu benden duymadın.
ربما يكون (ريان) مع عاهرات ولن تسمعي مني ذلك

öyle yapmamı istedi.
لقد طلب مني ذلك

Evet. Kanal öyle yapmamı istedi.
أجل, القناة أرادت مني ذلك