| Majesteleri bunu senin iyiliğin için yapıyor. | Open Subtitles | جلالته يَعْملُ هذا من أجل فائدتكَ الخاصة |
| - Hayır üzgünüm ama bu senin iyiliğin için. | Open Subtitles | - لا، أَنا آسفُ، لكن هذا من أجل فائدتكَ الخاصة. |
| Bu senin iyiliğin için. | Open Subtitles | من أجل فائدتكَ الخاصة |
| Freddie kendi iyiliğin için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يَقُولُ فريدي هذا من أجل فائدتكَ الخاصة. |
| kendi iyiliğin için. | Open Subtitles | من أجل فائدتكَ الخاصة حسناً وذلك الرجلِ الجديدِ في المناوبة الليلية, صحيح؟ |
| - senin iyiliğin için okudum. | Open Subtitles | - قَرأتُه من أجل فائدتكَ الخاصة. |
| Bu senin iyiliğin için. | Open Subtitles | هو من أجل فائدتكَ الخاصة. |
| senin iyiliğin için. | Open Subtitles | هو من أجل فائدتكَ الخاصة |
| Tatlım, bu senin kendi iyiliğin için. | Open Subtitles | أوه، عسل، هو من أجل فائدتكَ الخاصة. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 