| Metro cebe sığacak boyutta bu haritadan binlerce bastırıp test yaptı. | TED | قام المترو بإجراء اختبار من ألف من هذه الخرائط، بحجم الجيب. |
| Kendi barımdan atilmak yerine binlerce kalp krizi geçirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أن يتم طردي من حانتي الخاصة أسوأ من ألف سكتة قلبية |
| Akademide ilk başvurduğum işe alınmıştım, ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir. | TED | حصلت على الوظيفة الأولى، تقدمت للعمل في المؤسسات الأكاديمية، أرض من ألف حلم متداخل. |
| Bu şunu söylüyor, bu salonda olmayan kişiler ortalama bin dolara ulaşmak için bin dolardan daha fazla harcıyorlar. | TED | إذن ذلك يخبرنا أن هؤلاء الأشخاص غير الموجودين في هذه الغرفة ينفقون أكثر من ألف لكي يصبح المتوسط ألفا. |
| Yani, eğer bin kişiden oluşan bir topluluğumuz varsa ve o topluluğa bir patojene karşı bağışıklık kazandırmak istiyorsak. herkesi bağışık hale getirmemiz gerekmez. | TED | لذا ، إذا كان لدينا سكان من ألف شخص و نريد أن نجعل السكان لديهم مناعة من مسببات المرض ليس علينا تحصين كل شخص |
| Bu işin sırrı onu yüzde 99,9 çalışır yapmak değil, çünkü eğer bir araba binde bir olasılıkla çarparsa, o zaman uykuya dalmakta kendinizi hâlâ rahat hissetmeyeceksiniz. | TED | التحدّي الحقيقي ليس في قدرتك على إنجاح الأمر في 99.9 بالمائة من المرات. لأنه لو حدث تصادم سيارة مرة من ألف مرة، فستظل قلقًا من النوم غالبًا. |
| Şu an TED websitesinde binden fazla TEDTalk var. | TED | توجد حاليا أزيد من ألف محادثة تيد على الموقع الإلكتروني تيد دوت كم. |
| Gemide binlerce yolcu var, efendim. | Open Subtitles | سيدي هناك أكثر من ألف مسافر على متن السفينة |
| binlerce parçadan birini yerinden çıkartırsan, duruverir. | Open Subtitles | أسحبي أى واحد من ألف جزء هى فقط سوف تموت |
| Hâlâ havada iniş izni bekleyen binlerce uçak var. | Open Subtitles | لازالت أكثر من ألف طائرةً في الجو عبر البلاد فانتظار حيزاً للهبوط |
| Bu konuştuğumuz şeyler binlerce yıl önce olmuş. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن أشياء حدثت منذ أكثر من ألف سنة مضت ـ |
| yüzü bir hikaye anlatıyor binlerce şeytanla yüzleşmeye cüret edebileceğini ve yapar da kavgadan asla kaçmadı | Open Subtitles | هذا هو الوجه الذى يحكى القصص الذى لايخاف من ألف جندي وهذا ما يحدث لاينسحب من معركه أبداً |
| binlerce ufak ayna gibi parıldarlar, saldırganların kafasını karıştırmak için biçimsiz bir kitle gibi dönüyorlar. | Open Subtitles | انها مثل الوميض من ألف مرايا صغيرة, تحوم ككتلة واحدة غير متبلورة للتشويش على المهاجمين. |
| Ama nasıl şifrelendikleri hakkında hiçbir fikrim yok yani binlerce olasılık var ve vaktimiz de azalıyor. | Open Subtitles | ولا أعرف مطلقاً ،كيف تم تشفيرهم. أعني هناك أكثر من ألف تبديل والوقت ينفذ منا. |
| İlle de binlerce dükkan olması gerektiğini düşünmüyorum | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بالضرورة أنه سيكون من ألف المحلات التجارية |
| bin yıl önce inançsızların kafataslarını yarmak için kullanılan bir tören baltası. | Open Subtitles | هو فأس رسمي المستعمل قبل أكثر من ألف سنة لشقّ الجماجم متشكّكين. |
| Hepinizin bildiği gibi Hogwarts yaklaşık bin yıl önce dönemin 4 en büyük cadı ve büyücüsü tarafından kuruldu. | Open Subtitles | بالطبع كلكم تعرفون أن هوجوارتس تأسست منذ أكثر من ألف عام على يد أربعة من أعظم سحرة ذلك العصر |
| Düşük gelirli kişiler piyangolara bin dolardan daha fazla harcıyorlar. | TED | الأشخاص ذوي الدخل المحدود ينفقون أكثر بكثير من ألف في اليانصيب. |
| Bir resim bin kelimeden daha çok anlam ifade eder, bu yüzden konuşmama konuşmayı keserek ve yakın zamanda çektiğim birkaç fotoğrafı göstererek devam edeceğim. | TED | صورة تساوي أكثر من ألف كلمة , لذلك سأبدء حديثي بالتوقف عن الحديث وعرض عدد قليل من الصور التي تم إلتقاطها مؤخرا. |
| İskenderiyeli Heron, Sanayi Devrimi sırasında yeniden icat edilmesinden bin yıl önce dünyanın ilk buharlı makinesini icat etti. | TED | أنتج هيرون من مدينة الإسكندرية أول محرك بخاري في العالم قبل أكثر من ألف سنة والذي اُختُرع خلال الثورة الصناعية. |
| Biliyorsun ki bu saatte gemi inme ihtimali binde bir. | Open Subtitles | أنت تعرف، إنى أحفظ أماكن سفن الغرباء الراسيه من ألف إلى واحد. |
| Saniyenin binde birinde, barut ateşlenir. | Open Subtitles | في جزء من ألف من الثانية، اشتعل البارود. |
| Amerika Birleşik Devletleri hükümeti birinin eşi olduğunuz takdirde sizin binden fazla yasal haktan faydalanmanızı sağlıyor. | TED | الحكومة الفيدرالية الامريكية يُحصون اكثر من ألف فائدة قانونية لكونك شخصاً متزوجاً |