"من أن يكون" - Traduction Arabe en Turc

    • olamayacak kadar
        
    • olmak için
        
    • olmaktan daha
        
    • olabileceğinden
        
    • olmasını
        
    • olmasından
        
    Sayın kongre üyesi, oğlum radikal olamayacak kadar renksiz biridir. Open Subtitles يا سيادة النائب، إن ابني أضعف بكثير من أن يكون راديكالي
    - Benim kardeşim. - O senin kardeşin olamayacak kadar genç. Open Subtitles ــ إنه أخي، وأقيم معه في الغرفة ــ يبدو أصغر سناً من أن يكون أخاك
    Gözlerinize inanamazsınız. Gerçek olamayacak kadar iyidir. Open Subtitles لا تصدق عينيك، هذا أروع من أن يكون واقعاً
    Bu gerçek olmak için fazla güzel gibi ve haklısınız da. TED يبدو ذلك، على الأرجح، أحسن من أن يكون حقيقة، وأنتم محقون.
    Sokağa attılar çünkü bu bu lanetlenmiş, farklı bir kız evlada sahip olmaktan daha kolaydı. Open Subtitles تخلصوا مني لأن هذا أسهل من أن يكون لهم إبنه مختلفه طفله أصابتها لعنه
    Malları benim teslim etmemi istedi ama bunun bir tuzak olabileceğinden şüphelendim. Open Subtitles أرادني أن اوصل الشيء، لكنني كنت قلقاً من أن يكون فخاً،
    Yani, eminim, başından beri, bir parçam bunun gerçek olamayacak kadar iyi olduğunu biliyordu. Open Subtitles أعني ، بالتأكيد ، كان هناك جزء مني ، من البداية يعرف أن هذا أجمل من أن يكون حقيقة
    Ama tesadüfî olamayacak kadar sistemli ve doğal olmayacak kadar da kusursuz. Open Subtitles لكنه ظهوره أكثر تنظيماً ليكون صدفة. كما أنه أكمل من أن يكون طبيعياً.
    Ama tesadüfî olamayacak kadar sistemli ve doğal olmayacak kadar da kusursuz. Open Subtitles لكنه ظهوره أكثر تنظيماً ليكون صدفة. كما أنه أكمل من أن يكون طبيعياً.
    Hileci olamayacak kadar güçlü olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال بانّ هذا الشيء أقوى من أن يكون المخادع
    Doğru olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. Open Subtitles يا إلهى، كنت متيقنا أن هذا أجمل من أن يكون حقيقيا.
    Bütün gece içmemiş olsam tüm bunların gerçek olamayacak kadar iyi olduğunu düşünürdüm ama... Open Subtitles لو لم أشرب كثيراً تلك الليلة كنت لأعلم أن هذا أكثر بكثير من أن يكون صحيحاً، ولكن
    Doğru olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. Open Subtitles لا أستطيع. حسنا، علمت أنه أفضل من أن يكون حقيقة.
    Bilmiyorum. Bence çocuk sahibi olmak için çok gençti. Open Subtitles لا أعرف ولكنى أعتقد أنه كان أصغر من أن يكون له أطفال
    Benim zeki oğlum tüm gününü daha da zeki olmak için harcayacak Open Subtitles عاد ابني الذكي بعض يوم طويل من أن يكون أكثر ذكاءً
    Ama işçi olmak için elleri çok yumuşaktı. Open Subtitles لكن يديه كانت أكثر نعومة من أن يكون عامل بناء
    Sokağa attılar çünkü bu bu lanetlenmiş, farklı bir kız evlada sahip olmaktan daha kolaydı. Open Subtitles تخلصوا مني لأن هذا أسهل من أن يكون لهم إبنه مختلفه طفله أصابتها لعنه
    Bu iyi bir ebeveyn olmaktan daha iyi. Open Subtitles أوه، هذا هو أفضل من أن يكون أحد الوالدين جيدة.
    Ama bu dünyadaki rolünün, bir baba olmaktan daha önemli olduğunu çok çabuk kavradım. Open Subtitles لكني تعلمت مبكراً جدا ...أن دوره في العالم كان مهما أكثر من أن يكون أبا
    Yemeğin zehirli olabileceğinden mi korkuyorsun? Open Subtitles هل أنت قلقة من أن يكون الطعام مسمم ؟
    Yüz tane War Admiral'ım olacağına, bir tane böyle atım olmasını tercih ederim. Open Subtitles أنا أفضّل أن آن يكون عندى حصانا واحد مثل هذا من أن يكون عندى مائة ور أدميرال
    Herkesin özgüvensiz olmasından sıkıldım artık. Open Subtitles تعرفين , لقد تعبت جداً من أن يكون الجميع لا يشعر بالأمان تماماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus