"من أي وقت" - Traduction Arabe en Turc

    • hiç olmadığı
        
    • şimdiye
        
    • her zamankinden
        
    • Şimdiye kadar
        
    • hiç bu
        
    • hiçbir
        
    • gelmiş
        
    • hiç olmadığım
        
    • çok ihtiyacımız
        
    Kamera tüm bu sahneleri hiç olmadığı kadar ulaşılabilir hale getirmiş olabilir; ama bu sadece kamerayla ilgili değil. TED ربما جعلت الكاميرا الحصول على هذه المشاهد أكثر سهولة من أي وقت مضى، ولكن لا يتعلق الأمر بالكاميرا فقط.
    Çünkü şimdi, hiç olmadığı kadar, körlemesine takip etme zamanı değil, körlemesine kabul etme, körlemesine güvenme. TED حيث الآن، أكثر من أي وقت مضى، ليس الوقت للاتباع، للتقبل و الوثوق بدون تفكير.
    Ve aslında, bence, yok olmaktan ziyade sahne sanatları, şimdiye kadar olduğumuzdan çok daha önemli olacağımız bir zamanın eşiğine geldi. TED وبالفعل، أعتقد أنه بدلا من أن تتهاوى، الفنون الحية هي على شفا الوقت الذي نصبح فيه أكثر أهمية من أي وقت مضى.
    Zenginle fakir arasındaki uçurum her zamankinden daha da açık. TED الفجوة بين الفقراء والأغنياء هي أكبر من أي وقت مضى.
    Ne yaptım zannediyorsun? hiç bu kadar hızlı koşmamıştım. Open Subtitles جريت بأسرع من أي وقت مضى لي في حياتي ، ما رأيك؟
    Bu savaş bana, hiçbir yerin ve insanın geride bırakılmayı hak etmediğini öğretti. TED أوضحت لي هذه الحرب أكثر من أي وقت مضى أن لا مكانَ، ولا شعبَ، يستحق التجاهل.
    Bilgisayarlar gelmiş geçmiş her bir şeyden daha hızlı şekilde ileriye gidiyor. TED تتحسن أجهزة الكمبيوتر أسرع من أي شيء آخر من أي وقت مضى.
    Sanki başka bir kadındım ama aynı zamanda, hiç olmadığım kadar da bendim Open Subtitles تصرفتوكأننيامرأةأخرى.. ومع ذلك كنت ذاتي أكثر من أي وقت
    Bu mikro kanallar bizi bakterilerin koca mavi okyanusta nasıl gezindiğini anlamamıza daha önce hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. TED هذه القنوات الصغيرة تقربنا أكثر من أي وقت مضى لنفهم كيف تُبحر البكتيريا في المحيط الأزرق الكبير.
    Bugün, bilgi akışını kontrol eden eski medya muhafızlarından hiç olmadığı kadar özgürüz. TED نحن اليوم متحررون أكثر من أي وقت مضى من المتحكمين القدماء في الإعلام الذين تحكموا سابقًا في تدفق المعلومات.
    Bu demektir ki, insani değerlere ve etiğe hiç olmadığı kadar sıkı sarılmamız gerekiyor. TED والذي يعني أنه يجب علينا ننتظر بشكل محكم أكثر من أي وقت مضى للقيم الانسانية والأخلاق الانسانية.
    Fakat yeni teknoloji bu tür etik analizleri hiç olmadığı kadar önemli hale getiriyor. TED غير أن التكنولوجيا الحديثة جعلت التحليل الأخلاقي أكثر أهمية من أي وقت مضى.
    Bu ağlak ezgi şimdiye dek işittiğim en heyecan verici şey. Open Subtitles هذا عواء هو الشيء الأكثر إثارة لقد سمعت من أي وقت مضى.
    şimdiye kadar gördüğüm en karmaşık ruhsal olgu. Open Subtitles الظاهرة النفسية الأكثر تعقيداً التي شاهدتها من أي وقت مضى
    şimdiye değin olmadığımız kadar bencillikten ve ilgisizlikten sakınmalıyız. Open Subtitles أكثر من أي وقت مضى ، يجب أن نحذر من الأنانية واللامبالاة
    Şu an buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. TED ونحن بحاجة إلى هذا الآن أكثر من أي وقت مضى.
    Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var ve yine de sadece bu seçenekleri tek başımıza tüketmek her zamankinden daha kolay. TED لدينا خيارات كثيرة مدهشة للتسلية، ومع ذلك فهو أسهل من أي وقت مضى بالنسبة لنا أن ينتهي بنا الحال مستمتعين لوحدنا.
    Ve şimdi babana her zamankinden çok ihtiyaç duyduğunu görüyorum. Open Subtitles أرى الآن أنك تحتاج والدك أكثر من أي وقت مضى
    şimdiye kadar olmadığı kadar çok çalışacağım ve tüm dünyaya aşırı şişmanların disiplinsiz tembel ve sorumsuz olmadıklarını göstereceğim. Open Subtitles ..سأعمل بجدية أكثر من أي وقت مضى وأري العالم بأكمله أن الأشخاص البدناء ليسوا غير منضبطين كسالى ومستهترين
    İncinmeni ve şaşkınlığını anlarım ancak daha önce hiç bu kadar mutlu olmadığın bir gerçek. Open Subtitles أنا أتفهّم بأنّكِ مجروحة و في حيرة أيضاً و لكن الحقيقة هي إنّكِ أكثر سعادة الآن من أي وقت مضى
    Sen bana yardım ettin... ve hiçbir zaman olmadığımız kadar yakın olduk. Open Subtitles ساعدتني في بعض الأمور، وأصبحنا أقرب من أي وقت مضى
    Kendisi muhtemelen gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında en yaratıcı olandı. Open Subtitles وكان ربما الشخص الأكثر ابتكاراً الذي عاش من أي وقت مضى
    Kaybedecek hiç bir şeyim yok. Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyorum. Open Subtitles ليس لدي شيء لأخسره , أشعر أقوى من أي وقت مضى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus